Geçen haftaki yazımızda Balkanlarda kartların yeniden dağıtıldığını yazmıştık.

Stratejik konumundan dolayı buralar her zaman büyük güçlerin ilgi odağı olmuştur.

Herkesin kendine göre farklı çıkarları olmasının ötesinde bu güçlerin her zaman birleştikleri ortak bir noktası olmuştur; oralardaki Müslüman varlığını, asimile ederek veya göç ettirerek, bu jeografyadan silmek.

Osmanlının bu topraklardan çekilmesinden bu yana bu girişimler defalarca denenmiş ama hiçbir zaman arzulanan netice alınamamıştır.

Önceki yazımızda son zamanlarda bu tür gayretlerin yeniden hız kazandığının altını çizmiştik.

Ama bu defa bahsedilen güçler işbirliği içinde hareket edeceklerdir.

Bunun tabii ki sebepleri var.

Yıllarca ülkemizin Balkanlarla ilgili geliştirilmiş bir strateji ve planlaması yoktu.

Oradaki gelişmelere göre pozisyon alınır, reaksiyon gösterilirdi.

Özellikle 2000’li yılların başından yakın zamana kadar oralardaki Müslüman nüfusun devletin ve siyasetin içine yoğun olarak yuvalanmış FETÖ’cülerin inisiyatifine bırakıldığı açıkça görülüyordu.

Bunlar da, hizmet ettiklerinin güdümünde, kendi çıkarları doğrultusunda yapılanmaya gitmişlerdi.

Bu duruma, ilgili kurumlarda Balkanlar konusunda bilgi sahibi olmayan liyakatsiz kişilerin görev başlarına getirilmesi eklenince soydaşımız adeta kendi kaderine bırakılmıştı, ki olumsuz yansımaları açıkça ortaya çıkmıştır.

Ancak artık Balkanlarla ilgili, bürokraside gidilen yeniden yapılanmadan sonra, oluşturulacak donanımlı ve liyakatli yeni kadrolarla beraber kısa orta ve uzun vadeli planlar yapılarak hareket edilecektir.

Ülkemiz artık oralarda bugüne kadar olduğu gibi gelişmelere göre değil, aktif olarak faaliyet gösterecektir.

Artık başkalarının kurduğu oyunlara ayak uydurmaya çalışarak değil, bizzat oyun kurucu rol üstlenecektir.

Oralarda, sadece belli ülkelerde değil, tüm Balkanlarda yeniden örgütlenmeye gidilecek.

Aralarında daha koordineli ve işbirliği içinde hareket etmeleri sağlanacak.

Zira orada, güya soydaşlarımızı temsil ettikleri iddiasıyla faaliyet gösteren parti ve örgütler değişik odakların güdümüne girdikleri açıkça ortadadır.

Kimin kime hizmet ettiği belli değil. Her şey birbirine karışmış durumda.

Bundan dolayı oralarda yeniden yapılanmaya gidilecektir.

Bunun planlaması yapılmış ve kurumlarda değişim tamamlandığında uygulamaya başlanacaktır.

Çok önceden yapılması gereken de buydu.

Hepsi bu gelişmelerden haberi olanlar, hani şu bizi Balkanlardan yok etme sevdasından asla vazgeçmeyen güçler, kendi eylem planlarını mutlaka devreye sokacaklardır.

Bundan dolayı önümüzdeki süreçte oralardaki soydaşlarımız muhtemelen tekrar inanılmaz baskılara maruz kalacaklardır.

Olabilir!

Bu onların planı.

Burada esas olan bizim ne yapacağımızdır.

Ve Bulgaristan.

Balkanlarda en kalabalık Müslüman nüfusa sahip ülke olmasından dolayı en stratejik ülke orası.

Ve gayet tabii ki özel önem verilecek ülke de Bulgaristan olacaktır.

Oradaki mevcut durum ve planlamalar hakkında daha fazlası haftaya.