Şanlıurfa’da bulunan Halfeti de tekne turu ile gidilen Rumkalede; Rumkale Beyinin Nergis adında çok yakışıklı bir oğlu varmış. Nergis o kadar güzelmiş ki, onu gören bütün kızlar önce aşık oluyor, aşklarına karşılık göremediklerinden de dayanamayıp intihar ediyorlarmış. Bu delikanlı da kendisi için canına kıyan kızların yaptıklarına bir anlam veremiyormuş. Bir gün beklenmedik bir anda kaleye düşmanlar saldırmış. Kale Beyi; oğlunu korumak için onu oradan gizli bir yere götürmüş. Burası kalenin içinde bulunan bir Su kuyusuymuş. Kuyunun suyu o kadar berrak ve duruymuş ki, Nergis Kuyunun içine düşen gölgesine bakarak kendisini çok beğenmiş. Gördüğü güzelliği bir anda gerçek sanıp yanına gitmek için kendini kuyuya bırakmış ve boğularak can vermiş. O anda kuyunun üzerinde çiçek açmış. Yöre halkı da bu açan çiçeğe "Nergis" adını vermişler. Dünyanın hiçbir yerinde Nergisler, Halfeti’de koktuğu kadar güzel kokmazmış. *****Halfeti’de sular altında kalan Ulu camiinin Ermeni ustasının Vartuhi adında güzel bir kızı varmış. Annesi ölmüş olan bu kız, bahçesinde yörenin en güzel kırmızı güllerini yetiştiriyormuş. Fırat Nehrinin karşısında da güvercin ve keklik yetiştiren Müslüman bir delikanlı varmış. Bu gencin bir gün güvercini kırmızı gül bahçesine kaçmış. Almak için arkasından gittiğinde gördüğü kıza aşık olmuş. O günden sonra birbirlerinden ayrılmamışlar ama kızın babası bunları ayırmaya kalkınca, iki genç intihar ederek sevgilerini ölümsüzleştirmişler. O andan sonra Halfeti’de ki bütün kırmızı güller siyaha dönüşmüş. Asla başka yerde yetişmez olmuş. Başka bir rivayet te ise: Yöre halkı, geçmiş tarihte Karagülü, şeytanın gülü olarak gördüğü için hiç dokunmazmışlar. Şeytan bir gün kızın birine bu gülü, madalyon olarak göstermiş. Kız madalyon sandığı gülü alınca, onu görenler cadı olduğuna inanıp, masum olmasına rağmen çarmıha gerip taşlayarak öldürmüşler. Rivayet bu ya, şeytanda herkesin aşkını simgeleyen kırmızı gülün dünyanın her köşesinde yetişebileceğini, ancak onun aşkının bu "Karagül" ile sadece kızın öldüğü bu toprakta acı bir iz olarak kalacağını söylemiş. Tarihi Efsane böyle der ama, Gerçek Bilimsel çalışmanın açıklaması ise, iklim ve hava koşullarının dünyada sadece o yörede bir arada buluştuğunu gösterir. Bizler tabii ki Rivayete değil de Bilime inanırız. Saygılar…