Göçmen camiamızın etkinliklerine davet edilen Bulgar sanatçılar her zaman tartışmaları da beraberinde getirmiştir.

Neymiş?

Jivkov rejiminde insanımıza yapılan bunca zulümden sonra Bulgar müziği dinlemek o dönemde bu baskılara maruz kalanlara karşı saygısızlıkmış. Veya bu müziği dinleyenler adeta Bulgar destekçisi oluyormuş.

Bu düşüncede olanların belki kendilerine göre haklı tarafları olabilir. Peki ama Bulgaristan'da ve sadece orada değil, tüm Balkan ülkelerindeki eğlence mekanlarında bangır bangır Türkçe müzikler çalınırken şimdi oralardakiler Türkleşmiş mi oluyor?

Müzik tercihine göre kişileri yargılamak doğru değildir. Yapılan müzikte saygısızlık veya hakaret yoksa, kişilere veya topluluklara karşı ırkçılık ve aşağılayıcı unsurlar içermiyorsa herkes istediği müziği dinlemekte ve tercih etmekte özgürdür.

Müzik evrensel midir?

Tabi ki evrenseldir!

Müziğin dil, din, ırk ayırımı olmaksızın herkese hitap edebildiği ve kendi dilinde olmasa bile insanlarda farklı duygular uyandırabildiğidir.

Müzik evrenseldir çünkü müziği anlamak için bir dil bilmene gerek yoktur.

Bir topluma ait olman veya müziği yapan ile  aynı ülkede olman  gerekmez.

Müzik duygusalsa duygulanırsın, hareketli ise eğelenirsin.

Müzik bir dengedir.

Diller üstü bir dildir.

Müziğin dili bütün dilleri aşar.

Dünyanın neresinde olursanız olun herkes o dilden anlar.

Zaten her ortamda, Patagonya'dan Uzak doğunun bilmem hangi ülkesine kadar, değişik ülkelerin müziklerinin paylaşıldığına şahit olmuyor muyuz?

Müzikte insana hitap eden asıl kısmı melodisidir, sözleri değil.

Kimse sözlerine göre müzik tercih etmez.

Esas olan melodisidir.

Herkesin ruhuna ve kişiliğine hitap eden müzik çeşidi vardır.

Bu sebeplerden dolayı insanımızın müzik tercihlerini tenkit edenlere kendi adımıza katılmıyoruz.

İsteyen istediği müziği tercih eder, istediği müziği dinler.

Burada belki ancak abartılı olarak ısrarla belli müzik tercih edilip, kendi müziğimiz yok sayılırsa veya tercih edilen müzik dilimize, dinimize hakaret içeriyorsa gayet tabi ki hepimiz bunu eleştiririz.

Ama bunun dışında eğlenme amaçlı bazı müzikler tercih ediliyor diye birilerinin ikide bir çıkıp atıp tutmasını doğru bulmuyoruz.

Bu tür yaklaşımlar bazı yerlere yaranmak için ucuz popülizimden ve hamasetten başka bir şey değildir.

Bu tepkilerin aşırısı adeta ırkçılık çizgisini aşmaktır.

Herkes istediği müziği dinleyecektir.

Geçmişte olduğu gibi yarın da dinleyecektir.

Kimsenin kimseyi müzik tercihi üzerinden yargılamaya hakkı yoktur.

Kaldı ki müzik duygulara hitap ettiği için toplumları yakınlaştıran, değişik kültürleri birleştiren bundan dolayı barışa da katkı yapan yegane unsurlardan biridir.

İnsanlarımızın tercihlerini tenkit eden, ucuz hamaset yapanlara tavsiyemiz; Bu yaklaşımlardan vazgeçip, onların sorunlarının çözümüne odaklanmaları.

İnsanımızın kusurlarını arayacaklarına, onların milli ruh ve bilincini geliştirecek projelere imza atmalarıdır.

Ama bu işler sadece içi boş nutuklar atarak ve demagoji yaparak olacak şeyler değil.