Oruçlunun en mutlu anı nedir? Diye sorulsa ne diyecekler? En doğru cevabı ‘iftar saati’dir diyerek cevap verenler bilmiş olur. Çoğunun vereceği cevap farklı olsa da bunlara yakın doğru cevaplardır. Ne diyebilirler; Rabbimize olan borcumuzu bu günde yerine getirdik, bu günde görevimizi tamamladık diyerek de cevap verebilirler. Kimileri Oruç açmadan önce ettiği duanın Allah katında daha çabuk kabul olacağından duyduğu mutluluk anı olduğunu söyleyebilir. Peygamber efendimizin söylediği sözüne göre: - " Oruçlu müminin iki sevinçli anı vardır. Orucunu açtığı zaman ve Rabbine kavuştuğu anı"...Rabbinin emrine uyarak, havanın sıcağı, soğuğu demeden Allah rızası için Oruç tutanlar; Allah’ın bir işareti olarak gönüllerine bir sevinç ve mutluluk doğar. Orucunu açtığında duyduğu bu sevinç Allah’ın kuluna verdiği, hissettirdiği mucizesinden başka bir şey değildir. Bu nedenle iftarı bir telaş ve gaflet içinde değil, bir huzur ve sükûn içinde beklemeliyiz. İftar vaktini, dört ya da beş dakika öncesinde sofrada oturarak huzur ve sükûn içinde beklemek, artık dua vaktinin geldiği bilincinde olmak, Allah’ın ruhumuza verdiği sevinç halini yaşamamıza mümkün olur. Yine Efendimizin tavsiyesi; - "Oruçlunun iftar anındaki duasının makbul olduğunu" hatırlayarak ellerimizi açıp duamıza başlamalıyız. Her ihtiyacımızı, bütün dileklerimizi Rabbimizden istemeliyiz. Biz bu duada bulunurken, ezan sesi de semaya yükselirken, içimizi farklı bir ürperti, bir mutluluk ve sevinç kapladığına şahit oluruz. Oruçlunun iftar anındaki mutlu olma anı da bu olur. İftar anındaki sevinci hissedebilmek için diğer şart da orucu sahur ile başlamak gerek. Efendimizin buyruğuna göre, - " sahur yemeğinde bereket vardır. Bir yudum su bile içecek olsanız sahura kalkmayı ihmal etmeyiniz. Çünkü sahura kalkana Allah Rahmet eder, meleklerde bağışlanmaları için dua ederler ".Allah’ın rızasının seherde tecelli edip iftar anına yansıyacak şekilde devam etmesine vesile olmaktadır. Bu sebeple mutlaka Oruç tutulmasa da sahura kalkılmalı ve bu gecelerin feyzin den ve bereketinden kendimizi mahrum bırakmamalıyız. Başı Rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem azabından kurtuluşun müjdesi olan Ramazan ayı; Kurtuluşun erişebileceği en yüce mertebeye ulaşabilmenin vasıtası olan Oruç ayını en iyi şekilde değerlendirenlerden olabilmeyi nasip etsin inşallah yaradan cümlemize. Saygılar…