İslam toplumunun birinci öncelikleri olan din, Allah, peygamber gibi kutsal kavramları kullanarak bu vatanın temellerine dinamit koymaya çalışan beyni sulanık Pensilvanyalı’nın peşinden giden generaller, albaylar, teğmenler, astsubaylar… Tarihte sadece şanlı fetihleriyle anılan Türk ordusunun birer yüz karası olarak kayda geçtiğiniz için şimdi mutlu musunuz?..

Ya rozetinde ay yıldız bulunan bir başka teşkilat, adaletin yılmaz bekçileri olması gereken Emniyet içindeki zebani kılıklılar… Suç delilleri oluşturup, suçsuz insanları kodese tıkarak sinsi emellerinize ulaşmak için neler yaptığınızın biz sadece görünür kısmını biliyoruz… Mutlu musunuz bunca kul hakkı ve ‘ah’lar aldığınız için?..

Ya hukuk camiası içindeki garabetler… Siz, Türk milletinin canına malına kastedenleri gerekli cezaya çarptırmak için kalem kıran hakimler(!) Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik çalışan hainlere set olacağına namus sözü veren savcılar… Mazlum halkın savunucuğunu yapmak için hukuk fakültelerinde dirsek, beyin çürütmüş avukatlar… FETÖ şemsiyesi altında yediğiniz haltlardan dolayı şimdi mutlu musunuz?..

Ya mahkemelerdeki tiyatrolara ne demeli…

Bu kadar mı, kendisini siyonizme, papaya, FBI’ya adayan ve şimdi bütün derdi 100 yaşına kadar yaşamak için zat-ı endamlarını adeta kobay haline getiren bir insana kul köle ettiniz?..

Sizin mahşerdeki kurtarıcınız olduğunu söyleyen bu yaratık önce bu dinin peygamberiyle kendini aynı kefeye koymanın hesabını nasıl vereceğini düşünsün…

Siz ey ‘FETÖ’nün böyle olduğunu bilmiyorduk’ diyen ama gerçekten bilmeyen samimi Müslümanlar, dün FETÖ vardı, bugün onun yerini almak isteyen CEMÖ’ler, MEMÖ’ler, SEMÖ’ler çıkarsa Allah, Kur’an aşkına öyle bir şamar patlatın ki onlara, “Benim dinim Allah ile kul arasında şarlatan istemiyor” deyin…

İşte gerçek Müslümanlık bunu gerektirir…