Evet!

Fikirlerin çarpışmasından, hakikat doğar.

Dünyada nice buluşlar, keşifler fikirlerin çarpışması sonucu mümkün olabilmiştir.

Farklı fikirlerin ortaya atılması sonucu  çıkan neticeler her zaman daha sağlıklı olur.

Bu durum özellikle aynı düşünce, anlayış ve amaçla bir araya gelen sivil toplum örgütleri, partiler gibi kuruluşlarda özellikle önemlidir.

Katılımcı,çoğulcu anlayış ile kurulan ve yönetilen kuruluşların yapıları çok daha sağlam ve kalıcıdır.

Bundan dolayı ortak akıl ile yönetim anlayışı benimsenen partilerin temelleri çok daha sağlam ve kalıcı olur.

Ama “ben yaptım oldu”, “herşeyin en iyisini ben bilirim” yaklaşımları hakim olan oluşumların ömrü de o kadar kısadır.

Yeni kurulan DOST partisinde birçok sıkıntının yanında “ben yaptım oldu”  yönetim anlayışı da ayrı bir sorun haline gelmişti.

Bu anlayışın olumsuz yansımaları seçim sürecinde ve sonrasında çok net olarak ortaya çıktı.

Bu ve benzer sorunlar parti yönetimi tarafından çok iyi tahlil edilmeli.

Silkelenme ve yeniden yapılanma gayreti içine giren parti bu kaos ortamından kurtulması için özellikle bu konuya özel önem vermelidir.

Bu zorlu, yeniden yapılanma sürecinde bu partiye gönül ve destek vermiş herkes  partinin Genel Başkana yardımcı olmalı.

Dünyanın en kolay şeyi bir şeyi yıkmaktır.

Burada esas olan yapıcı olmak, sıkıntıda olanlara destek vermektir.

Ancak diğer yandan da Genel Başkan teşkilatlardan gelen seslere kulak vermek zorundadır. 

Oradan gelen eleştiri, öneri ve tekliflere açık olmalı.

Ancak bu şekilde parti düzlüğe çıkabilir.

Ki bu yaklaşım benimsendiğinde parti bu krizden çok daha güçlü çıkacağından şüphemiz yoktur.

Herkesin kendi fikrini söylemesi önemli, ama bu fikirler daha çok sorun çözüme odaklı olmalı.

Zira gördüğümüz kadarıyla genelde yorumlar hep sorun tespitleri üzerine ki bunun ötesinde sorun tespitlerinin dışında adeta bozgunculuk da yapılmakta ki bu doğru değil.

Doğrudur.

Sorunlar tespit edilmeden, teşhis konulmadan çözüm üretilemez.

Ama artık herkes sorunları fazlasıyla biliyor.

Artık bundan sonra önemli olan yaşanan krizden çıkaracak önerilerin getirilmesidir.

Sorun tespitinden ziyade artık çözüm önerileri sunulmalıdır.

Bunlar tartışılmalıdır.

Yoksa tabi ki eleştiri de yapılacak, yanlışlar da gündeme getirilecek. 

Herkes fikrini söylemeli, paylaşmalı.

Fikirlerin çarpışmasından gerçeklerin çıktığı doğrudur.

Ama hakikatin doğması, fikirlerin yıkıcı olmaktan çok, yapıcı ve çözüm odaklı olduğu sürece mümkündür.

Yoksa bu fikirlerin çarpışmasından, yazar ve şairlerimizden Süleyman Nazif’in dediği gibi, hakikat değil başka şey çıkar: 

Fikirlerin çarpışmasından hakikat çıkar ama çarpışanlar bal kabağı ise çıkan sadece çekirdek olur.