2015 genel seçimlerinden önce bir yazımızda:

Ülkemizde iktidar olmak, bunun ötesinde iktidarda kalmaya devam etmek için üç konunun olmazsa olmaz olduğunun altını çizmiştik.

Din, Cumhuriyet, Atatürk…

Mevcut iktidar bu üç unsura dikkat ederek iktidara gelebilmiş ve bundan öte iktidarda kalabilmiştir.

İktidar partisinin bu kadar uzun süre iktidarda kalmasının yegane sebebi ezici çoğunluğunun muhafazakar olan toplumumuzun dini hassasiyetlerine en çok dikkat eden olmasındandır.

Ama bu hassasiyetleri gözetmek tek başına yeterli değildir.

Milletimiz diğer iki konu hakkında da oldukça hassastır.

Nitekim son yıllarda iktidar partisinin içinde belli kesimler tarafından Cumhuriyet ve Atatürk’e saldırılar artınca, bu duruma kendi seçmeni reaksiyon göstermiş ve geri adımlar atılmak zorunda kalınmıştı.

Muhalefetin, özellikle anamuhalefetin istediği siyasi başarıyı bir türlü yakalayamamasının temel sebebi, toplumu muhafazakarlık konusunda ikna edememiş olmasıdır.

Anamuhalefetin olmazsa olmaz ilkelerinden olan laiklik, toplum tarafından din karşıtlığı gibi algılanmış ve anamuhalefet de toplumun bu algısını ortadan kaldırmak için inandırıcı olamamıştır.

Bundan dolayı eleştiri ve söylemlerinde ne kadar haklı olursa olsun anamuhalefet toplumda oluşan bu algıyı gideremediği sürece, sıkıştığı belli oy bandını aşamaz.

İktidar Atatürk ve Cumhuriyet konusunda kendi tabanındaki hassasiyetlere reaksiyon gösterdi ancak muhalefet toplumun asıl muhafazakarlık konusundaki beklentilerine karşı bir türlü ikna edici olmayı başaramadı.

Milletin tartışma götürmez şekilde değişim istediği ortada.

Ancak seçmen, mevcut iktidar adaylarından bu değişimi yapabilecek hiçbirini de yeterli görmüyor.

Onlar da söylem ve vaatleri ile toplumun bazı beklentilerini karşılamış değil.

Nanoteknoloji, robotik gelişmeler, uzay teknolojileri hepsi bunlar önemli ancak muhafazakar bir toplum olan ülkemiz her şeyden önce inançları ve kutsalları konusunda ikna edici sözler duymak istiyor.

İşin kilidi budur.

Bu basit gerçeği nasıl göremezler anlamak mümkün değil.

Yoksa gerek mitinglerde, gerek sokakta muhalefete gösterilen bu yoğun ilgi ve alaka artık bu milletin değişim istediğini fazlasıyla belli etmekte.

Ama aynı zamanda da tam olarak muhalefet tam da bahsettiğimiz kutsallar konusunda, muhafazakar söylemlerde ikna edici olamıyor.

Bunun en net göstergesi azımsanmayacak bir kitlenin, ki bu kitle her geçen gün artmakta, protesto yani boş oy kullanacağını beyan etmesindedir.

Yani bu şu demek:

Toplum değişim istiyor ancak bu değişim için mevcut adayları da yeterli görmüyor.

Bunun temel sebeplerinin başında da tam da bahsettiğimiz o kutsalları konusunda ikna edici olamamalarıdır.

Ülkemizde iktidarı iktidara getiren de, iktidarda tutan da yukarıda bahsettiğimiz üç unsurdur ama bunların arasında tartışmasız en önemli olan muhafazakar değerler konusunda gösterilen hassasiyettir.

İktidarın eleştirilecek çok şeyi olabilir, millet değişim isteyebilir ama bu değişimin olmamasının temel sebebi iktidardan çok, ikna edici olamayan muhalefettir.

…Ve mevcut konjonktürde ve mevcut adaylarla muhalefet arzu ettiği başarıyı yakalayamaz ve ehven-i şer durumları devam eder.