"Varolmanın dayanılmaz hafifliği" Milan Kundera'nın 1980'li yıllarda yazdığı ve dünya edebiyatında kült romanların arasında yerini alan eseri.

Romandaki karakterleri üzerinden hayatın ağırlığı ve hafifliğini mükemmel şekilde yansıtan bir başyapıt.

İktidar olmanın ağırlığı ve muhalefet olmanın hafifliği.

Uzun yıllar birçok başarısızlığa rağmen yönetimde kalan iktidar ve bir türlü onları mağlup etmeyi başaramayan muhalefet.

Bu durum "acaba muhalefet iktidar olmak mı istemiyor" sorularını da getirdi akıllara bazen.

Öyle ki iktidar olmanın ağırlığının altına gireceğine muhalefet olmanın hafifliği içinde varlığını idame ettirmeyi mi tercih ediyor diye sorgulandı.

Sebep tabi ki bu değil.

Muhalefet yıllarca etkili muhalefet yapamadığı için iktidar hala iktidarda.

Bu konuda hala aktüel olduğu için birkaç yıl önce paylaştığımız bir yazımızdan alıntılar verelim.

O günkü yazımızın başlığı "Muhalefet ve aikido"

Aikido  etkili bir Japon dövüş sanatıdır.

100 yıl önce Morihei Ueshiba tarafından geliştirilmiş.

Üç kelimenin birleşiminden oluşur: Ai-uyum, Ki- ruh, Do-yol

Diğer dövüş sanatlarından farkı felsefik boyutunun daha fazla olmasıdır.

Sadece müsabakalarda  değil, Aikido hayatın her alanında yeri olan dövüş sanatından çok öte bir disiplindir.

Aikido yumuşak bir branş  olmasına rağmen bir o kadar da tehlikelidir.

Ancak diğer dövüş sanatlarından asıl farkı Aikido'da rakibinizin gücünü onun aleyhine kullanmaktır.

Kendi adıma bu branştan   öğrendiğim en önemli ders tam da buydu.

Rakibinizi onun silahıyla yenilmesini sağlamak.

İktidarın bunca yıl yönetimde kalmasının ana sebeplerinden biri şüphesiz etkisiz muhalefettir.

Muhalefet, seçmeni iktidar alternatifi olabileceğini bir türlü ikna edemedi.

Bu durum kararsız seçmenlerin oranının yüksekliğinden belli.

En önemli nedenlerinden biri etkili muhalefet yapma yolunu bulamamaları.

Klasik muhalefet yaklaşımları işe yaramadığını  bir türlü anlayamadılar.

Politikalarını ve icraatlarını eleştirip duruyorlar.

Oysa bu alanda iktidarın üzerine yoktur.

Bu sularda iktidar muhalefeti diri diri gömer.

Nitekim değişik kelime oyunları ve hamasetle iktidar en ağır eleştirilerden bile kolayca sıyrılmakla kalmadı bir çok defa da başarısızlıklarını muhalefetin üzerine yıkmayı da başardılar.

İktidarı mağlup etmek istiyorlarsa onları kendi silahlarıyla vurmalıydılar.

İcraat ve politikalardan çok doğrudan kişileri hedef alarak eleştiri yapılmalı.

Herkesin zayıf ve hassas olduğu noktası vardır.

Oralara odaklanarak buralardan hamle yapmalıydı muhalefet.

Bu çok etik olmayabilir ama herkes ektiğini biçer değil mi?

Bunu, kişileri hedef alarak, başlatan iktidarın kendisiydi.

Rakibinizin önce dengesini bozacaksınız.

Size dengesi bozuk olarak saldıran rakip  çok fazla hata yapar.

Bu hırsı ve öfkesi onu kendi kendine mağlup etmekle kalmaz herkesin gerçek yüzünün ne olduğunu  görmesini de sağlar.

Daha da etkili olmak istiyorlarsa gündem belirleyen kendileri olmalı.

İktidara bunu yapmasına izin vermesi toplumda zafiyet gibi algılanır.

Muhalefet şunu anlamalı ki kontrol her zaman gündemi belirleyendedir.

Ancak  nihayet bu stratejiyi idrak etmiş olacaklar ki son zamanlarda aynen de bunları yapıyorlar ve nitekim bu yaklaşımın geri dönüşü inanılmaz derecede muhalefetin lehine olduğu da açıkça görülmeye başladı.

Anlatmak istediğimiz Aikido'nun felsefesidir.

Rakibinizi onun  gücüyle mağlup etmek.

Gerçi artık  başarısızlıklar o kadar fazla oldu ki muhalefetin fazla efor sarf etmesine bile gerek kalmıyor.

Seçmen; Bunlar olmasın da kim olursa olsun noktasına geldi artık.