Virüs ilk Çin'de  ortaya çıkmış ve dünya genelinde pandemiye dönüşmüştü.
O aylarda kış mevsimini yaşayan Kuzey yarımkürede  daha hızlı yayıldığı   görülmüştü.
Birçok yerde virüs pek ciddiye alınmadığından da feci sonuçlara sebep oldu.
Bizim  şansımız virüsün ülkemize nispeten daha geç, havaların ısınmaya başlamasıyla gelmiş olması oldu.
Virüs hakkında ilk elde edilen datalara göre bu yeni tip coronanın soğuk havalarda daha aktif olduğu yönündeydi.
Bundan dolayı bilim insanları salgının Haziran sonu gibi etkinliğini kaybedeceğini, ancak son bahar ile beraber tekrar yükselişe geçeceğini öngörmüşlerdi ama yaz aylarına girilmesiyle vaka sayılarında azalmalar olsa da çok anlamlı düşüşler olmamıştı.
Bunun üzerine bazı tıp adamları virüsün beklendiği gibi sıcaklardan etkilenmediğini ve kışın vakaların artmasına sebep olarak  soğukta virüsün agresifliğinin artması değil, insanların kapalı alanlarda kalmalarından kaynaklandığını ileri sürmüşlerdi.
Evet, yaz aylarında pozitif vakalarda  anlamlı düşüşler olmadığı doğrudur ama bunun sebebi virüsün bulaş yüksekliğinden değil, insanlar korunma tedbirlerine uymadıklarındandır.
Yeni normalleşme sürecini eski normale dönüş gibi algılayıp ona göre davranış sergilemelerinden pozitif vakalar pek düşmedi.
Burada kıstas yoğun bakım yani ağır hasta ve ölüm sayılarıdır.
Pozitif vaka sayılarına oranla bakıldığında yaz aylarında ölüm ve ağır hasta  sayıları en az on misli daha düşük seyerettiği görülüyor.
Yani kışın vaka sayılarının artış sebebi olarak gösterilen kapalı alan konusu   çok doğru değildir. Virüsün bulaşma ortamları bellidir.
Toplu taşıma, çarşı, meydan AVM'ler gibi insan yoğunluğu olan yerler.
Ayrıca iş yerlerinde en riskli   ortamlar da   bellidir.
Yemekhaneler, soyunma odaları ve ulaşım servisleri.
AVM'ler, toplu taşıma ve servis araçları yaz aylarında  üstü açık veya kapı, cam, pencere açık mı ki yazın daha az bulaşsın.
Yazın da, kışın da ortam aynı ortam.
Aynı şekilde işçilerin soyunma odaları ve yemekhaneler açık alana, fabrikaların bahçelerine mi taşınıyor ki yazın bulaş daha az olsun.
Sadece restoran ve kafeler yazın açık havada faaliyet gösteriyordu ki bu da bulaşma açısından o kadar da can alıcı yerler değil.
Kaldi ki madem virüs yaz aylarında da aynı şekilde etkili oluyor neden bu aylarda kısıtlama uygulanmasına gerek duyulmadı.
Üstelik hiç kimse ne maskeye, ne mesafeye, ne de diğer koruyucu tedbirlere uymadığı halde neden böyle bir ihtiyaç ortaya çıkmadı?
Bunun sebebi basit:Virüs yaz aylarında pasif soğukta çok daha agresif, bulaşıcı ve çok daha öldürücüdür.
Yani anlatmak istediğimiz şudur ki soğuk havalarda virüsün daha fazla bulaşmasının sebebi kapalı alanlar değildir.
Bunu neden mi hatırlatıyoruz?
Kış aylarında insanlar kapalı alanlarda kaldıklarından daha fazla vaka görülüyor gibi alakasız gerekçeler ileri sürenleri yermek için değil.
Son günlerde Sağlık bakanının ikide bir çıkıp;
Aldığımız tedbirler sayesinde vaka sayılarında düşüş yaşanıyor diye verdiği demeçler  pek doğru olmadığını anlatmak için.
Vaka sayılarında gerileme  yaşanması tamamen havaların mevsim normallerinin çok üstünde seyretmesindendir, alınan  tedbirlerden değil.
Bu durum da aslında bizim  şansımız oldu. Yoksa her yer dolup taşmıştı.
Ama tehlike geçmiş değil.
Havalar mevsim normallerine düşünce bir anda bütün sağlık sistemi tıkanabileceğini anlatmaya çalışıyoruz sadece.