Corona virüs kısa sürede salgına sebep olarak tüm dünyada bir anda hayatın doğal akışını alt üst etti.

Bu salgına karşı henüz etkili bir çare bulunabilmiş değil.

Şimdilik tedaviden ziyade ki bu virüse karşı hala etkisi kesin kanıtlanmış bir ilaç yok, korunma yöntemlerine ağırlık verilme gayretleri var.

Virüsün temel bulaşma yolu hava yolları olunca bir anda maskeler en popüler korunma yöntemi oldu.

Ama maskelere karşı dünyadaki bazı otoriteler tarafından farklı sesler de yükselmiyor değil.

Aslında virüsün havada uzun süre kalamadığını, bunun ötesinde yaygın kullanılan maskelerin yapıldıkları materyallerin virüsün boyutları göz önünde bulundurulduğunda fazla geçirgen olduğunu ve maskeleri taşımak virüsten korunmak için yeterli olmadığını ve takılmalarının bir anlamı olmadığını savunan bilim insanları da var.

Bu kişiler aynı zamanda virüsün etkinliğinin abartıldığını ve o kadar da korkutucu bir hastalık olmadığını savunanlardır.

Dünya genelinde bu görüşlere katılan fazlasıyla insanın olduğunu da görüyoruz.

Bunların arasında en üst düzey siyasetçisinden bilim insanına kadar toplumun her kesiminden birçok insan var.

Peki bu virüs bunların iddia ettikleri kadar zararsız mı?

Virüsün ortaya çıkardığı tabloya bakıldığında masum ve zararsız olması bir yana son derece ciddi sorunlara sebep olduğu ortada.

Bir defa bu virüsün kesin tedavi olmadığından hastalığa yakalanan hiç kimsenin sonucun en kötüsü olmayacağının garantisi yok.

Hatırlanacağı gibi dünyanın ne önemli ülkelerinden biri olan İngiltere

Başbakanı bu hastalığa yakalanmış ve tedavisi yoğun bakımda yapılmasının yanında aslında ciddi hayati tehlike atlattığı da ortaya çıkmıştı.

Yani bu salgının hafife alınacak bir tarafı olmadığı aşikâr.

Zaten dünya, bazı istisnalar hariç ki onlar da hafife almanın bedelini ağır ödüyor, virüsü ciddiye aldığını görüyoruz.

Aynı durum maskeler için de geçerli.

Maskelerin çok etkili olmadığını savunanlar çok haklı değil.

Her ne kadar yaygın kullanılan maskeler geçirgenlik açısından virüsün geçmesine engel olamasalar da virüs gibi canlı mikroorganizmaların hastalık yapabilmeleri için belli yoğunlukta olmaları gerekir.

Maskeler belli oranda geçirgen olsalar da coronanın virülansını, yani hastalık oluşturma potansiyelini ciddi oranda azalttıkları bir gerçek.

Tabi burada dikkat edilmesi hususlar da var.

Aynı maske uzun süre tekrar tekrar kullanılmamalı.

Böyle bir durumda maskenin kendisi virüs yuvasına dönüştüğünden faydadan çok zarar teşkil eder.

Yani maskeleri gereksiz görenler haklı değil.

Salgının bu aşamasında maskeler virüsten korunmak için olmazsa olmazdır.

Özellikle ülkemiz gibi temasın yoğun yaşandığı bir yerde ihtiyaçtan öte zarurettir.

Siz siz olun toplumun içine çıkarken maske takmayı ihmal etmeyin.

Nitekim zaten dünya genelinde çoğunluğun kanaati maske takılması yönünde.

Zaten maskeli hayata alışmalıyız diye sık sık demeçler duyuyoruz.

Hatta öyle ki maske yeni oluşan bu duruma göre moda sektöründeki kreasyonların bile ayrılması parçası olacaktır gibi duruyor.

Sonuç olarak maske bu aşamada salgınla mücadelenin en önemli aracı, virüsten korunmanın  ağır topu olmaya devam edeceği tartışılmaz.