Gün geçmiyor ki zamla uyanmadığımız bir sabaha kalkalım. Son zamanlarda art arda gelen bilhassa akaryakıt zamları geniş halk kesimlerinin iyice belini bükmekte. Çünkü bu zamlar sadece akaryakıta yapılmakla kalınmıyor ardından hizmetlere ve mallara da zamlar sağanak olarak da gelmekte. Son bir yıl içerisinde bilimum bütün kağıt çeşitleri olmakla beraber gazete kağıdı da bundan nasibini almış durumda. Burada mutlaka halkı rahatlatacak, dövizin ateşini düşüreceği gibi düşmesini de sağlayıcı kararlar mutlaka alınmalı. En son döviz getirili mevduatın etkisinin geçmesiyle dövizde bir hareketlilik gözlemler olduk. Sonrasında geçen hafta GES’in devreye geçeceği haberi 21 Aralık’ta ki Döviz getirili mevduat kadar hiç olmadı. Hatta yanına bile yaklaşmadı. Son geçen akşam benzine gelen bir kerede 2 liranın üstünde olan zamdan sonra benzinin litresi neredeyse 30 TL oldu. Çevremden de gördüğüm kadarıyla bu akaryakıt zamları her yerde konuşulur oldu. Bu konuda otorite kabul edilen kişiler dahi dünya piyasalarındaki yükselişe ilaveten dövizin yükselmesini de eklediğimizde yapılan zamların çok fazla olduğuna yönelik açıklamalar gelmekte.

Görünen o ki bu zamlar aynı zamanda bütçeye olan katkılarını da göz önüne aldığımızda durmasına yönelik beklentilere rağmen hareketlilik devam edecek gibi. Bu konuyla ilgili sayın bakan Nebati’nin aylar önce verdiği sözler neticesinde bir an evvel enflasyon ve hayat pahalılığının hafifletilmesine yönelik icraatlerin devreye girmesini geniş halk kesimleriyle birlikte bizlerde dört gözle bekliyoruz iş işten geçmeden.