Türkiye’nin coğrafi konumu ve tarihsel süreç, mutfak kültüründeki çeşitlilik içinde belirleyici olmuştur.

 Ülkemizin Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının buluşma noktasında bulunuyor olması, burada yaşamış olanların yemek kültürlerine de yansımıştır. Orta Asya’da yaşayıp göçebe yaşam tarzını benimsemiş olan Türklerin kullandığı et ve mayalanmış süt ürünleri, tahıl ambarı olan Mezopotamya’daki eşsiz lezzetler, sebze ve meyveleriyle ünlü Akdeniz’deki ürünler, Asya ve Hindistan bölgesinden dünyaya yayılan baharatlar ile bir araya gelerek, eşsiz bir mutfak kültürünü meydana getirmiştir.

Bugün, Türkiye'nin çeşitli yörelerinde pişirilen ve sofralara sunulan yemekler arasında çok eski tarihe dayalı geleneksel örnekler vardır. Türk toplumundaki sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmelerin etkisiyle şekillenmiş ve ülkemize özgü bir duruma gelmiş yemeklerde bulunmaktadır. Böylece, Türk mutfağı çok zengin, çok lezzetli, çok beğenilen bir düzeye ulaşmış ve dünyanın en önemli mutfağından birisi durumuna gelmiştir.

Yüzyıllar boyunca göç almış Osmanlı’nın başkenti Bursa’nın yemek kültürü de doğal olarak çok zengin çok çeşitli ve lezzetlidir. Bundan böyle ben de A Gazete’deki yazılarımla sizlere gittiğim, gördüğüm ve lezzetini deneyimlediğim yemekleri anlatmaya çalışacağım.