Sizinde çevrenizde bazıları vardır,

Adları farklıdır,

Ama adlarından öte namları vardır ve o namla anılırlar.

Bizim çevremizde de namı, adının önüne geçmiş olanlar var.

Kazması var, baltası var, ipsizi var, sapsızı var, var oğlu var...

Bugünün konusu olanın, adı bizde saklı, ama namı KAZMA!

Kazma, söze şöyle başladı,

"Bir şey diyeceğim ama kızma!"

"Söyle" dedik, Kazma!

Kazma, peşinen pazarlık yaparak söze girdi;

"Türkiye'de her şey oluyor.

Şehitler oluyor, neredeyse dünya savaşı çıkacak.

Siyaset, ticaret berbat, insanlık rezalet, her tarafta ihanet.

Bütün bunlar olurken, sen tutturmuşsun  kalite kalite kalite!

Sürekli, TSE TSE TSE! Her yazında TSE!

İlacıda geçtin, ilaç günde üç doz verilir, sen otuz doz veriyorsun.

İçimiz dışımız kalite oldu.

Kaliteden değil ama, senden gına geldi!"

Ah KAZMA!

Ah, dili kürek olan, ama yüreği eksik kalan KAZMA!

Sapı değil ama aklı kısa KAZMA!

Duyguları körelmiş, vicdanı ölmüş KAZMA!

Sana ne diyeyim, şu mübarek Ramazan günü sana nasıl söveyim!

Kazma;

Ben sana cevap vereyim, şimdi sen kızma!

Senin yazdıklarından yola çıkarak diyorum ki;

Kalite olduğunda, Siyaset darmadağın, ticaret berbat, insanlık rezalet olmaz.

Kalite hakim olduğunda, marka hastalığı olmayacak, yerli üretim tavan yapacak, ithalat azalacak.

İsraf olmayacak ve kaliteli TSE belgeli ürünler kullanılacak, Türkiye daha güçlü olacak,  masaya yumruğu değil tekmeyi vuracak, dünya da bu denli darmadağın olmayacak...

Kazma;

Sana sadece şehitler konusunda hak veririm...

O konuya söz söyleyemem, çünkü senden de çok yanarım, ama diyecek bir şey bulamam, sadece onlara rahmet ve onlardan af dilerim...

Kazma;

Bana yazdıklarından sonra, sosyal medyada yaptığın paylaşımlarına baktım;
Ot, böcek, çiçek, laga, luga, dedi kodu, siyaset, o da çirkin siyaset, paylaşımları yapmışsın...

Hep imada bulunmuşsun, hep bir şeyleri kastetmişsin, adresine teslim bir paylaşımında olmamış...

Senin gibi kazmalar olduğu sürece, bizim gibilerin yolu uzun olacaktır, bunu zaten biliyoruz.

Senin gibi kazmalara rağmen, kalite bu ülkede baş tacı olacaktır.

Yerli üretim artacaktır.

Yerli tüketim artacaktır.

Milli sertifikasyon sistemi her alanda kabul görecektir.

Sen kazmalığına devam et, senin gibi kazmaları görünce yolun doğruluğuna inancımız daha çok artıyor.

Yeni bir yol buldum ve senenin gibi düşünenleri, bizleri anlamak istemeyenleri hedef kitlemden çıkarttım.

Gelelim ilaç meselesine, dedin ya "İlacıda geçtin, ilaç günde üç doz verilir, sen otuz doz veriyorsun."

Senin ilaç kullanmana gerek kalmadı!

Çünkü sendeki gayri millilik kronik hale gelmiş, bizim MİLLİ SES VER PROJESİ sana etki etmeyecektir.

Sen safını kaybetmişsin,aman ha, sapını kaybetme!

Gerçi, sana sap değil, saman lazım, o da bizde yok!