TTB (Türk Tabipler Birliği) önceki gün tsunami uyarısı yaptı.

Salgın her geçen gün etkisini arttırdığını ve ek tedbirler alınmadığı takdirde olaylar kontrolden çıkacağı yönünde uyarılarda bulundu.

Bilim kurulu ise her şey kontrol altında olduğu konusunda emin.

Daha doğrusu onlar için sağlık kuruluşları hasta kapasitesini taşıyabildiği sürece her şey yolunda.

Kim haklı?

Haklı olan taraf TTB'dir.

Gidişat salgının hızla kontrolden çıkmaya doğru gittiğini anlamak için işin ehli olmaya gerek yok.

Şu anda hızla kötüleşen tabloya rağmen "bekle gör" yaklaşımı sergileniyor.

Bilim kurulunu anlaşılan Kasım ayındaki dalganın seyrini baz alarak hareket ediyor.

O zaman bazı kısıtlamalar uygulandı ve bir kaç hafta içinde salgın etkisini kaybetmeye başlamıştı.

Ancak Kasım dalgasını kıstas alarak hareket etmek ciddi hesap hatalarına sebep olabilir.

Zira bu dalganın sağlık sistemini zora sokmamasının sebebi hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin çok üstünde seyretmesinden dolayı olmuştu.

Ama bu defa vakaların yükselmesine asıl sebep olan mutasyona uğramış ve karakteristiği, nasıl bir seyir izleyeceği tam olarak bilinmeyen virüsler sebep olmakta.

Her ne kadar şu an için hastane yardımına ihtiyaç duyan vakalar kontrollü gitse de bir anda patlaması yaşanıp, vakaların sağlık sistemini felç edebilme potansiyeli mevcut.

Bundan dolayı bu olasılığa karşı birçok Avrupa ülkesi aylardan beri, haftalar süren tam kapanma dahil, peş peşe ciddi kısıtlama tedbirleri alıyor.

Bizde ise tam tersi;

Üçüncü dalga arifesinde tedbirler sıkılaştırılacağına normalleşmeye gitme kararı alındı.

Bunun olumsuz yansımasını da her akşam paylaşılan tablodan görüyoruz.

Bir de ikide bir salgının yayılmasından vatandaşı suçlamaktan vazgeçmeli yöneticiler.

Salmışlar vatandaşı çayıra;

Yani işyerlerine,vergi, adliye gibi devlet dairelerine gitmeye mecbur bırakılmış vatandaş ve toplu taşıma araçları gibi her yer tıka basa doluyken "kendinizi koruyun" demek nasıl bir anlayıştır.

Salgının prognozu iç açıcı olmadığını söylemeye gerek yok.

Paylaşılan veya paylaşılmayan veriler her şeyi açıkça gösteriyor.

Bu veriler ışığında TTB uyarı yapma gereği duydu.

Çünkü salgının seyrini en iyi bilen en ön cephedeki sağlık çalışanlarıdır.

Yaklaşan felaketi görüyor olacaklar ki tsunami uyarı yaptılar.

Gelmekte olanı mutlaka Bilim kurulu da görüyor.

Ama Bilim kurulunun etkin karar verici bir fonksiyonu olmadığı bilinen bir gerçek.

Durum tespitinden başka herhangi bir fonksiyonu yok.

Kararı veren mercii farklı.

Kararı Bilim kurulu vermiyor ama olası aksi bir durumda fatura onlara çıkarılacağını ve hesabı ödeyenler kendileri olacağını bilmeleri lazım.

Niyetimiz felaket tellallığı yapmak değil.

Ama geçen yıl bu vakitlerde salgın hafife alınmaması gerektiğini, uzun yıllar bu koşullarda yaşamamız gerekeceğini ve artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını söylerken salgın birkaç ayda geçer diyenler vardı.

..Ve bu gün, salgından bir yıl sonra, bırakın gerilemeyi çok daha kötü durumdayız.