Dün gazetemizin manşeti ‘Ara değil aranan!’ idi…

Önemli bir sorunumuz olduğu için konuyu sizlere bir kez daha aktarayım.

22 Ocak 2019 tarihli köşemde de ‘Eğitimde yeni rota’ başlığıyla yazı yazmıştım.

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, birçok kurumla yapılan işbirlikleri ile önümüzdeki yıl iş ve aş garantili yüzlerce lise açılacağını söylemişti ve köşemize taşımıştık.

Bir taraftan her geçen gün büyüyen işsizlik sayıları bir taraftan da işverenlerin nitelikli insan bulamama feryatları

Her üniversite bitiren iş bulamıyor.

Çünkü yeterince ve gerekli eğitim alınamıyor ya da verilemiyor.

Birçok ülkede meslek liselerinde verilen kaliteli eğitimle iş öğreniyorlar ve rahat iş buluyorlar.

Bizim de ülke olarak bunu yapmamız gerekiyordu ve nihayet gerekli adımlar atılıyor.

Kaliteli bir mesleki eğitimle hem pratik hem teorik olarak yetiştirilecek gençler ya kolay iş bulacaklar ya da kendileri iş kuracaklardır.

Bu hem işsizliği azaltacak hem de ekonomiye katkı sağlayacaktır.

Kamu ve iş dünyası, istihdamdaki en önemli sorunlardan biri için ara eleman sıkıntısını gidermek adına önemli bir işbirliğine gitti.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk bir tespitte bulundu: "Artık ‘ara eleman’ değil, ‘aranan eleman’ demek istiyoruz."

Üretimde ihtiyaç duyulan nitelikli meslek sahibi olan insan yetiştirilmesi adına Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımıyla ‘Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü’ imzalandı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu, "Milli Eğitim Bakanımızın cesur ve kararlı politikası sayesinde Türkiye’de bir ilk başlıyor. Yeni ve dinamik bir mesleki eğitim modeline geçiyoruz. Bu kapsamda 81 ilde 81 meslek lisesi protokol kapsamına alınıyor" dedi.

TOBB, malumunuz sanayi, ticaret ve borsanın kalbi ve nabzı orada yatıyor.

Yani istihdam konusunda en çok muzdarip olan iş insanlarıdır.

Türkiye’nin daha çok kaliteli üretim yapabilmesi ve istihdama çare bulunması açısından çok önemli ve gerekli bir adımdır.

Her şey kaliteli bir eğitimle başlar. Kaliteli ve planlı bir eğitim dönemi demek birçok birikmiş sorunlar yumağının kendiliğinden çözüme kavuşması demektir.

Kaliteli bir eğitim yoksa kaliteli sağlıktan bahsedemeyiz.

Kaliteli bir eğitim yoksa işsizlik daha da büyür.

Kaliteli bir eğitim yoksa arzu edilen üretim de olmaz.

Kaliteli bir eğitim yoksa hedeflenen turizm hareketi de olmaz.

Kaliteli bir eğitim yoksa var olan üretim kapasitemizi verimli çalıştıramayız.

Kaliteli bir eğitim yoksa ithalat ihracatın önüne geçer.

Kaliteli bir eğitim yoksa dünya markalarıyla yarışamayız.

Kaliteli bir eğitim yoksa sağlıkta sağlıklı bir verim alamayız.

Kaliteli bir eğitim yoksa şehirlerimiz her geçen gün koca bir köy olma yoluna girer.

Kaliteli bir eğitim yoksa verimli ve bereketli bir tarım da olmaz.

Kısacası her şeyin başı sağlık derler ya sağlıklı olabilmemizin başında da eğitim geliyor.

Kaliteli, planlı, adil, eşit bir eğitimle başlanacak ve diğer önemli konularda da aldığımız eğitimle sonuç almak daha kolay olacaktır.

İşveren de kaliteli bir eğitim almışsa işgörenlerine adilce ve insanca davranarak daha kaliteli bir verim alacaktır.

Aynı zamanda örnek teşkil etmiş olacak. Onu gören de aynı şekilde doğru yolda ilerlemiş olacak.

Aksi takdirde kötü örnek olması herkese zararı olacaktır.

İnşallah yeni projelerle yeni bir sayfa açarak daha eğitimli, sağlıklı, çalışkan, adil, üretken bir toplum oluruz.

Mazeret değil proje üreten ve uygulayan bir toplum olmamız gerek.

Sadece işimiz şikâyet olmamalı çözüm önerimizle birlikte ortaya koymalıyız.

Ölümden başka çözülmeyecek bir sorun yoktur. Yeter ki samimiyet ve gayret olsun.

‘Ekmekten sonra eğitim, bir milletin en büyük ihtiyacı.’

‘Eğitim olmadan, bu dünyada hiçbir şey başaramayacaksınız.’

‘Dünyayı değiştirmek için kullanabileceğiniz en güçlü silah eğitimdir.’