Okullarda konferanslar veriyoruz, gençlere kaliteyi, TSE'yi anlatıyoruz, onlardan MİLLİ SES istiyoruz. (Mehmet Uğur ÖZDENİZ ile birlikte…)

27 yıllık çalışma hayatımızda, en önemli görevi ifa ettiğimize inanıyoruz.

Öğrencilerden öyle sorular alıyoruz, öyle cevaplarla karşılaşıyoruz ki, gelecek adına umutlanıyor, geleceğe daha da umutla bakıyoruz.

Gençler bir harika!

Bir gencimiz şunu soruyor; "Okullarda kalite dersi neden yok?"

Bir başkası şunu diyor; "TSE belgesi israfı engeller dediniz, o zaman devlet neden TSE belgesini zorunlu tutmuyor, piyasada kalitesiz ürünlerin satılmasına izin veriliyor?"

35 dakikalık bir konferans sonunda bu ve benzeri sorularla karşılaşıyor ve gençlerimizden aldığımız enerji ile, geleceğin daha da aydınlık olacağına inanıyoruz.

Eğitimci ve öğrencilerden almış olduğumuz geri dönüşler şunu gösteriyor ki, ülkemizde KALİTE DERSİNİN ZORUNLU DERS olması gerekiyor.

Kalite dersi ile ilgili üniversite sınavında soruların sorulması gerekiyor.

Bu ülkenin mutlu yarınlara varması için de kalitenin ilkokulda okutulması gerekiyor.

Sahada gördüklerimiz, yaşadıklarımız ve edindiğimiz tecrübeler ışığında bu satırları yazıyor ve konunun yetkililer tarafından ivedilikle ele alınması gerekiyor.

Üniversitede profesör olmuş, TSE'yi ve önemini bilmeyen hocalar gördük!

Üniversite son sınıfa gelmiş, kalitenin tanımını yapamayan öğrencilerle karşılaştık.

İş hayatına atılmak için iş başvurusunda bulunmuş, ama yapılan mülakatta, yönetim sistemleri ile ilgili sorulan soruya cevap veremeyen mezunlar ile karşılaşıyoruz.

Yerli ve milli ürünlerin tercih edilmesi ile ülke ekonomisine ne kazandırılacak olduğunu algılamayan yığınlar biliyoruz.

Şöyle diyoruz;

Bu ülkede KALİTE DERSİ ZORUNLU DERS olarak okutulmalıdır.

 

***

BURSA'NIN DOĞUSUNA POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMALI

Yıldırım’da bir okulda konferans veriyoruz.

Nilüfer'de de konferans verdiğimiz için, Nilüfer'deki okulları da biliyoruz.

Aradaki farkı çok net görüyor, eğitimdeki eşitsizliği fark ediyor, bundan da üzüntü duyuyoruz.

Doğu ile batının mukayesesini yapmanız için, ülkenin doğusu ile batısına gitmenize gerek yok!

Bursa'nın doğusu ile batısına gidin, eğitimdeki eşitsizliği görün!

Her şey farklı!

Fiziki mekandan tutun da, eğitimci kadrosuna kadar her şey farklı!

Kör değiliz, bunları biz görüyoruz, ama bunları bir okul yöneticisinden duyduğumuz için de yazmak ihtiyacı hissediyoruz.

Bir okul müdürümüz diyor ki; "Buraya gelen öğretmen burada kalmak istemiyor, Nilüfer'e gitmek için uğraşıyor!

Kadromda, kadrolu öğretmen kadar sözleşmeli öğretmen var, tecrübeli öğretmenleri bu bölgede tutamıyoruz!"

Bize göre; Bursa'nın doğusuna pozitif ayrımcılık yapılmalı!

Eğitimde fırsat eşitliği böylece sağlanmalı!..

 

Yoksa, Yıldırım’da yaşayan neslin hakkını yiyoruz, ülkemize yazık ediyoruz.

 

***

KENT KONSEYİ ÇALIŞMA GRUBU

Bu yazıyı kaleme aldığımız sırada, yukarıda izah etmeye çalıştığımız Bursa'nın doğusu, batısı meselesinin, Bursa Kent Konseyi Çalışma Grubu gündeminde olduğunu, çalışma grubu üyesi Ferudun BAYKARA'dan öğrendik!

Kent Konseyi Çalışma Grubu, bu konuyu gündemde tutarsa, güzel gelişmeler olacağına inanıyoruz.

 

Ama çalışma grubu, geçmişte olduğu gibi, konu üzerinde konuşmalar yapıp, kahve muhabbeti tadında bırakır, üzerine de tatlı niyetine sütlaç yer, çay içmeye devam ederse...

Ki, öyle olmayacağını ümit ve temenni ediyoruz!..

Çünkü Kent Konseyi Çalışma Grubu üyelerini tanıyoruz ve onlara güveniyoruz.