Her pazar olduğu gibi bugün de sizlere kıssadan hisse çıkaracak bir hikâye aktaracağım.

Saygı duyduğum bir kadın arkadaşımın gönderdiği bir hikâyeyi bu hafta sizlerle paylaşacağım.

Keyifle okumanız dileğiyle.

Harun Reşit yirmi yaşında iken halife oldu.

Akdeniz’in batısından Hindistan’a kadar uzanan bir imparatorluğun başına geçti.

Yirmi üç sene süren iktidarı ile Abbasilerin en parlak çağı oldu.

Harun Reşit hareminde yaklaşık 2 bin kadın cariye bulunduğu rivayet edilir.

Harun Reşit savaşta esir aldığı düşman generaline:

Hayatını bağışlarım ama bir şartım var, der.

‘Kadınlar hayatta en çok ne ister?’ budur bilmek istediğim… Bu sorunun yanıtını getir kurtar kelleni der.

General sorar soruşturur bu zor sorunun cevabını aramaya başlar ve Kaf Dağı’ndaki bir cadının bunu bildiğini öğrenir. Günlerce gecelerce at koşturur, cadıyı bulur ve sorar:

Kadınlar hayatta en çok ne ister?

Korkunç cadı yanıt için öyle bir şart ileri sürer ki yenilir yutulur cinsten değil.

Benimle evlen ancak o zaman öğrenirsin ne istediğini.

Bu ölümcül isteği çaresizce kabul eder esir general. Yanıtı alır almaz da koşar Harun Reşit’e:

Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister! Harun Reşit esir generalin hayatını bağışlar.

Ancak o, cadıya evlenmek için söz vermiştir.

Söz verdiği için çaresiz evlenirler. İlk gece general bir bakar ki, o korkunç cadı dünyalar güzeli bir afete dönüşmüş karanlık odada. Konuşur cadı:

– Benim kaderim böyle. Günün sadece yarısı güzel olabilirim, diğer yarısı çirkinim der. Ne dersin? Geceleri seninleyken mi güzel olayım, yoksa gündüzleri dışarıdayken mi?

General öğrenmesini bilen bir adamdır; düşünür ve:

Sen bilirsin kararı kendin ver der. İşte o an korkunç cadı sonsuza dek güzel bir kadın olur ve öyle kalır.

Evet, kadınlar her daim özgür iradeleriyle hareket etmek isterler.

Aslında kadın da erkek de sonuçta benzer duygu ve isteklere sahiptir.

Bizim gazetedeki kadın arkadaşlara sordum kimi huzur dedi kimi sevgi dedi kimi geçim dedi… Kimi hediye derken kimi ise bolca gezmek dedi. Kadın huzurluysa erkek de huzurlu olur aksi takdirde erkeğe hayatı zindan ederler dediler.

Kadınların istekleri ve erkeklerin istekleri bitmez.

Önemli olan karşılıklı sevgi ve saygı içersinde dengeli bir şekilde yürütmektir.

O terazi bir şaştı mı bin şaşar artık.

Evlenmeden önce bir kere değil bin kere düşünme hakkınızı iyi kullanın.

Daha sonra düşünmeden ziyade kurallara uyma zorunluluğu başlar.

Kimileri yokluk içinde olsa da karşılıklı hayatı cennete çevirirler.

Kimileri de bolluk içinde de olsa birbirlerinin hayatını cehenneme çevirirler.

Erkek de kadın da karşılıklı birbirlerine değer verirse ve birbirlerine dinleme fırsatları verirlerse daha huzurlu ve mutlu yaşarlar.

Teoride, yazması kolay… Ancak pratikte uygulamak zor.

Önemli olanda zoru başarmaktır. Zor olan işi kolaylaştırmaktır.

Kadın da erkek de insandır.

Birbirimize insan gibi davranırsak insani sonuçlar çıkar.

Bazen erkek sağır ve kör olacak. Bazen de kadın. 

Sözde seni seviyorum demek yetmez.

Kimine göre erkek evin direği kimine göre kadın.

Erkeği rezil eden de vezir eden de kadındır.

Genelde kadını o hale getirende erkektir.

Mesele erkek veya kadın meselesi değil, önemli olan insan olma meselesidir.

Genelde kimin ne istediği bilinir ancak işine gelmediği için duymaz ve görmez.

Erkek kadınsız, kadın da erkeksiz yaşar ancak zor olduğunu bilesiniz.

Herkese mutlu, huzurlu ve sağlıklı geçimler diliyorum.