‘Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı’ tanınmasının 84. yılı idi dün.

5 Aralık 1934’te kadına milletvekili seçme ve seçilme hakkı verildi. Bu hak verildikten sonra yapılan ilk milletvekili seçiminde Meclis'e 18 kadın milletvekili girdi.

Türkiye o günlerde, parlamentodaki kadın sayısı oranıyla dünyada ikinci sıradaydı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk kadın vekilleri şöyle:

Mebrure Gönenç-Afyon, Satı Çırpan-Ankara, Şükran Örsbaştuğ-Antalya, Sabiha Gökçül-Balıkesir, Ayşe Şekibe İnsel-İnegöl-Bursa, Hatice Özgünar-Çankırı, Huriye Baha Öniz-Diyarbakır, Fatma Şakir Memik-Edirne, Nahiye Ergücü-Erzurum, Fakihe Öymen-İstanbul, Benal Anman-İzmir, Ferruh Güpgüp-Kayseri, Behire Morova-Konya, Mehri Pektaş-Malatya, Ayşe Meliha Ulaş-Samsun, Fatma Esma Nayman-Adana, Sabiha Görkay-Sivas ve Ayşe Seniha Hızal-Trabzon.

Bugün ise Türkiye’de Meclis’teki kadın milletvekili sayısı 104…

Kadın belediye başkan sayısı 39… Erkek belediye başkan sayısı ise bin 358.

Kadın belediye meclis üyesi 2 bin 198… Erkek sayısı 18 bin 300…

Birçok yerde bunlara örnek vermek mümkün… Lafa gelince herkes kadın hakları konusunda ahkâm kesiyor ancak sonuçlara bakıldığında durum hiç de öyle değil.

Biraz daha hak ve eşitlik diyorsak neticeye odaklanmak gerekiyor. Bunu siyasette de, ticarette de, evde de, sokakta da göstermek gerek.

Doğuda yaşayan kadınlar ile batıda yaşayan kadınlar bile eşit haklara ve imkânlara sahip değil.

Çalışan ile çalışmayan kadınlar aynı özgürlüğe sahip değil. Maddi olarak güçlü kadın ile güçsüz kadın aynı değil. Öncelikle de kadınlar kadınlara gerçek anlamda eşit bir şekilde sahip çıkmıyor ve davranmıyor.

                             ***                                                    

5 Aralık, aynı zamanda Dünya Kadın Hakları Günü, Dünya Mühendisler Günü, Dünya Toprak Günü ve Dünya Türk Kahvesi Günü idi… Ayrıca, Dünya İnsan Hakları Haftası ve Vakıflar Haftası.

Gözden kaçan günler de olabilir.

Elbette her günün bir anlamı ve hikâyesi var. Bunlar hepsi birer yazı konusu.

Neredeyse alfabenin her harfiyle başlayan bir mühendislik dalı var. Birçok insanın hayalidir mühendislik. Günümüzde çok para kazanan ya da az kazanan mühendislikler daha çok konuşulur. Aslında işini hakkıyla yapan ve yapmayanlara bakmak lazım. İyi mühendislere her daim ihtiyaç var. Her dalda. Pratik ve teoriği birleştirerek ve gerçekten kendini yetiştiren mühendislere ülke olarak sahip çıkmalıyız ve onlara kulak vermeliyiz.

                             ***

Dünya Toprak Günü münasebetiyle bizler topraklarımızı ne kadar verimli ve bilinçli kullanıyoruz.

Kimi susuzluktan, kimi köyleri terk etmekten, kimi yaşlılıktan, kimi yeterli kazancı sağlayamamaktan, kimi başka sebeplerden topraklarımızdan gerekli verimi alamıyoruz. Ziraat mühendislerinin bile çoğu toprakla değil başka işlerle meşgul maalesef. Toprak her millet için vazgeçilmezdir. Toprak berekettir, harekettir, istihdamdır, beslenmektir, sağlıktır, kendine yetmektir.

                            ***

Dünya Türk Kahvesi Günü nedeniyle yapılan araştırmaya göre, her 100 kişiden 95’i Türk kahvesi içiyor.

Bir kahvenin 40 yıl hatırı var. Birçok sohbet ve misafir ağırlamada kahvenin yeri hep ayrı olmuştur.

Kahve ile ilgili birçok hikâye ve efsane var. Sonuçta ağız tadıyla içilen her Türk kahvesi şahane.

Türk kahvesini gönülden sevenlere her gün kahve günüdür.

Herkesin gününü canı gönülden kutluyoruz.

Her konuda haklar adil bir şekilde işletilebilse, herkes kendine düşeni hakkıyla yerine getirebilse bugün dünya daha güzel ve huzurlu olurdu.

Söylemden çok eylem önemlidir.

Bizler daha çok sevgi, saygı, eğitim, barış, paylaşım, haklar ve iletişim bahçemizi besleyerek gerekli bakımları yaparak ilerleyebiliriz.

Benlik egosu hastalığından kurtulup biz olabilirsek ne mutlu bizlere…

Hepimiz hem yaptıklarımızdan hem de yapmadıklarımızdan sorumluyuz.