Almanya’nın Magdeburg şehrinde Carl Friedrich Dedloid adında bir erkek çocuk doğar. Anne Babanın sürekli kavga ettiği huzursuz bir evde mutsuz yaşamaktadır. Yakınları bu çocuğun daha fazla mutsuzluğuna dayanamayıp yetimhaneye verirler. Yetimhanede dayak yer, eziyet görür ve daha fazla dayanamaz. 12 yaşında bir gece yarısı buradan kaçar, Hamburg’da bir gemide iş bulup çalışmaya başlar. Adını miço olarak değiştirir. Bir gün bu gemi İstanbul’a gider ve kız kulesi yakınlarından geçerken çocuk bu kuleye hayran kalır, gemiden atlar, yüzerek kız kulesine çıkar. O zamanlar da kız kulesi cüzzam hastalarının kapalı tutulduğu küçük bir adadır. Kaçak girdiği hemen anlaşılır ve yakalanır. ‘Kaçak Yolcu’olarak Emin Ali Paşanın yanına götürülür. Paşa - niye kaçtın? Diye sorar. Çocuk: - Dayaktan, der. Paşa yine sorar: - Neden İstanbul, niçin buraya kaçtın? Der.Çocuk: Kız kulesini gösterir; - Bu kule yüzünden, ben bu kuleyi çok sevdim der.Dünya basınında bu büyük bir haber olur. Almanlar çocuğu ister, Emin Ali Paşa vermez, himayesine alır, Adını Mehmet Ali yapar. Askeriye ye gönderir. Carl Dedloidadı, Mehmet Ali Paşa olur. Savaşta ve Anlaşmada Osmanlı'yı temsil eder, evlenip dört kız babası olur. Kızlarının birinin adı Leyla olur. Leyla Hanım evlenir, onunda bir kızı olur Adını Celile koyarlar. Celile Hanım da evlenir bir oğlu olur, Adını Nazım Hikmet koyarlar. Nazım büyür, orduda isyan çıkarmak suçu ile haksız yere 1938de tutuklanır. Ömer Deniz adında bir askeri öğrenci arkadaşı ile birlikte hapis yatarlar. Nazım Hikmet, o günden sonra mahkumiyet ten kurtulamaz. Ömer Deniz yedi yıl yatar çıkar. Hukuk okumaya karar verir. Okul parasını çıkarmak için Fatih te oyuncakçı dükkanı açar. Tahta oyuncaklar yapıp satar okulunu bitirir. Bir gün dükkanınayedi sekiz yaşlarında çalışmak isteyen bir çocuk gelir. Çocuğu sever ve yanında çalışmasına izin verir. Onun yanında yetişen çocuk bir gün ondan kendisine bir oyuncak yapmasını ister Ömer Deniz çocuğa ait her tarafı oynayan bir kukla oyuncak yapar. Çocuk kukla oyuncağınla okula gider, arkadaşlarına ve çevresine ilk gösterisini yapar. Bu gösteri onu yıllar sonra halkın sevgilisi haline getirir. Büyük küçük onu tanımayan kalmaz.Günümüzün de sevilen bilinen sanatçısı Müjdat Gezen olur. Hayat mucizelerle dolu. Carldan, Mehmet Ali Paşaya, Nazım Hikmete, Ömer Deniz’e, Müjdat Gezen’ekadar uzanmış. Bu hayatta hiçbir şey tesadüf değildir. Her şey de vardır bir Hikmet. Saygılar