Önceki hafta her yıl olduğu gibi Cebel’de 19 Mayıs anma törenleri yapıldı.

29 yıl önce yaşananların yansıması olarak soydaşlarımızı temsil etme iddiası ile DPS partisi kurulmuştu.

Ancak bu iddia ile kurulan DPS bu beklentilerden çok uzak kalınca ve bu beklentilere cevap veremeyince parti yönetimine karşı zamanla memnuniyetsizlik giderek arttı.

Soydaşların beklentilerinden çok uzak kalan parti üst yönetimi giderek kendi oligarşik yapısını da oluşturunca olaylar artık bir yerde kopacaktı.

Nitekim koptu da.

Soydaşlarımızın çıkarlarını korumadıklarını, asimilasyon döneminde elde etmek için mücadele verilen değerlere sahip çıkmadıkları için kaçınılmaz olarak soydaşımızı temsil eden yeni bir oluşum kurulacaktı.Kuruldu da.

..Ve bu yeni oluşumu, soydaşımızın kendi temsilcisi olarak kabul ettiğinin en büyük kanıtı, asimilasyon dönemlerinde  gerçek özgürlük savaşı verenler, hapishanelerde yıllarca siyasi mahkûm olarak yatmış kişilerin tamamı yeni kurulan  DOST partisinin yanında yer almalarıdır.

Yaşanan sürece tekrar girmeye gerek yok.

Bundan sonra yapılması gerekenlere odaklanmak lazım.

Ama önce bazı şeyler iyi tespit edilmeli.

Şu bir gerçek ki DPS’den çok önemli bir kitle kopmuştur. Ve bu kitlenin de artık geri dönme gibi bir niyeti yok.

Ama bu da işin doğasında vardır.

Yeryüzünde her şey doğar, miadını doldurur ve tarihe karışır.

Tarih bunun örnekleriyle dolu değil mi?

Zaten anma törenlerine ülkenin dört bir yanından getirilen kişilerin çizdikleri profillerden artık yolun sonuna gelindiği açıkça belli oluyordu.

Gerek attıkları sloganlarda, gerek coşkusuz ve umutsuz duruşlarında artık yavaş yavaş bir şeylerin zamanını doldurduğunun işaretleriydi.

Beden dili yalan söylemez.

Söz,tavır ve davranışlarla bir şeyleri gizleyebilirsiniz, ama beden dili her zaman acımasız gerçekleri ortaya çıkarır.

Aslında partinin üst yönetimi de bunun farkında. Bundan dolayı bütün konuşmalarında birlikten ve beraberlikten bahsetmekte,birlik şarkıları söylemekte. Fazla uzatmaya gerek yok. 

Zaten ileriki zamanda her şey ortaya çıkacak ama bu süreçte başından beri ısrarla vurguladığımız gibi birbirimize karşı saygılı olalım.

19 mayıs protokol konuşmamda da aynen DOST’un daha ilk kuruluş yılında olduğu gibi özellikle buna  dikkat çekmek isteyerek vurgu yaptım: “29 yıl önce yaşanan olaylar,Cebellilerin cesareti ama bundan öte  birlik beraberlik ve dayanışma içinde hareket etmeleri sayesinde meydana gelmiştir. Her ne kadar son yıllarda bazı gelişmelerden  dolayı farklı düşünceler ve tercihler ortaya çıkmış olsa  da en kısa zamanda  aramızdaki 19 mayıs ruhunu, birlik beraberlik ruhunu tekrar  sağlayacağımıza şüphemiz yoktur.Çünkü kişiler ve hatta kuruluşlar gelip geçer, kalıcı  olan bizleriz, çocuklarımızdır,torunlarımızdır.Bundan dolayı düşüncelerinden ve tercihlerinden dolayı kimse kimseyi incitmemeli,birbirine saygılı olmalı.Herkesin aklı fikri vardır. Herkes tercihini buna göre yapmıştır.  Zaman içinde her şey yerine oturacaktır.”

Burada, 19 Mayıs konuşmamda da belirttiğim gibi esas olan aramızdaki hukukumuzu zedelememektir. Esas olan budur. Gerisini zamana bırakmak lazım. Her zaman halkın dediği olur. ..Ve bırakalım da halk kararını versin.

Evet!

Yeni parti bazı sebeplerden dolayı belki çok iyi başlamadı, ama neydi?

İyi bitirmek, iyi başlamaktan daha üstündür.