Muhteşem dönüş, süper galibiyet gibi övgü dolu kelimeler yazmayacağım. Çünkü Bursaspor’un rakibi Ümraniyespor ise zaten iyi oynasa da kötü oynasa da kendi sahasında öyle veya böyle galip gelmelidir. 
Adamlar kendilerini öne çıkarmak için tüm güçlerini sahaya koyuyor. Çünkü Bursaspor’a karşı top oynamak, hele denk getirirse  puan almak, gol atmak kariyerlerinin en aydınlık sayfası olur. Bursaspor’un rakibi Ümraniyespor  gibi ilçe takımları olmamalı. Ama maalesef rakibimiz Ümraniyespor!?.
Bursaspor 3 dakikada 2 gol attı da beceriksiz yönetimin sayesinde aldığımız eksi üç panı telafi etmiş olduk. Bu maçta sıfır çekilseydi işler çok sarpa sarabilirdi. 
Bursaspor olarak ilk dakikalarda kolay gol yemek hastalığımız devam ediyor. Takım savunmamız kırmızı alarmda...
Tribünlerdeki seyirciyi fıtık etmek zorunda mısınız arkadaş? Özellikle ilk yarı orta sahanın kötü oyununu görünce eyvah dedik. Takım olarak yapılan pas hatalarımız bir yana, iki stoper  önünde oynayan Selçuk’a yanaşan oyuncu yok. Herkes top almaktan kaçıyor.
Recep ve Emirhan, Selçuk’tan o kadar uzak oynadılar ki, rakip orta alanda her topta üstünlük kurdu. 
İgor ve Özer çizgide top beklerken Shehu ve Lato içerden atılan uzun toplarda hucüm yapacağım diye rakip savunma arasında kaybolup gittiler. 
Bu taktik tutmadı ancak ilk yarı boyunca ısrarla denendi. Bu oyun Ümraniyespor’un işine geldi. 
Hoca belli ki bu maçın taktiğini; Ümraniyespor  defansındaki stoperlerinin hataya çok yatkın oyuncular olduğu düşüncesiyle planlamış. 
Bizim takım sanırım ısrarla uzun toplarla oynaması bu nedenle olsa gerek. Ama hocanın bu taktiği tutmadı. İkinci yarı düzeni değiştirdi ve pas oyunu ile 10 kişi kalmamıza rağmen üstünlük bize geçti. Goller geldi. 
Yalçın hocam; Lütfen Bursaspor’un hocası olduğunu unutma. Bu seyirci ile birlikte oynuyorsan Teori ve stratejiler çoğu zaman sökmez. Maçı ruh ve hırs alır. 
Abdullah Shehu, Kubilay bence harika oynadılar. Çok arzuluydular. Emirhan risk aldı topu yere indirdi ama o da hücuma çıkarken yaptığı pas hataları ve final paslarındaki başarısızlığı ile sezonun en kötü oyununu sergiledi. 
Tek artısı maçta devamlı oyunun içinde olmasıydı.
76 dakikada 10 kişi kalmamıza rağmen Ne olduysa Burak oyuna girdikten sonra oldu takım kanatlandı. Ümraniyespor ne olduğunu anlamadan 2 gol yedi ve liderliği kaybetti.
Hatırlatmakta yarar var;
Sırtında Bursaspor forması olan sahadaki oyuncu yuhalanmamalı! 
Bu maç sonrası birkaç soru da sormak lazım. Sevgili Yalçın hoca, Bursaspor hiç olmazsa  Bursa’da rakip kim olursa olsun oynadığı maçlarda neden çift forvet oynamaz? 
Seleznov hazır olmasa da iç saha dış saha farketmez oynamalı. Oynamaması taktik mi?
Burak Kapacak'ın sakat halini bile  İgor'a tercih ederim.
Burak Kapacak  ne kadar önemli bir sprinter olduğunu gösterdi. Sahi hocam, İgor hangi özelliği ile  oynuyor?
Hücumdaki pas hatalarını yapacaksa oynat Ali Akman’ı o yapsın?  Yoksa İgor’a vefa borcun falan mı var sevgili Yalçın hocam...
Pas yapmasa da haftalardır forma yüzü göremeyen Sedat'ın mücadeledeki, ısıran rakibine nefes aldırmayan tatlı sert oyunu, temposu ile  sahada görmeyi bir Bursasporlu olarak tercih ederim!...
Gördük ki zirve yolu çile dolu...