Asrın illeti yeni tip koronavirüs dünyayı sardı ve derinden sarstı. İşte bu zorlu günlerin etkisinde cuma günü mübarek Ramazan ayına girdik.

Bizler umudu ve tedbiri bırakmadan İslam’ın beş temel şartından biri olan orucun 4. günündeyiz.

Bu zor günlerde yaşadığımız küresel krizi maddi ve manevi olarak fırsata çevirmemiz gerekiyor.

Mübarek ramazan ayında oruç tutmak Allah’ın (C.C.) emridir.

Bir yıl boyunca hasretle yolunu beklediğimiz rahmet, bereket ve mağfiret ayıdır.

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (SAV), “Ramazan ayı size bereketiyle geldi, Allah bu ayda sizi zengin kılar, bundan dolayı size rahmet indirir, hataları yok eder, bu ayda duaları kabul eder. Allah Teâlâ sizin ibadet ve hayır konusunda birbirinizle yarış etmenize bakar ve meleklerine karşı sizinle övünür. O halde iyilik ve hayırdan yana Allah Teâlâ'ya kendinizi gösterin. Ramazan ayında Allah'ın rahmetinden kendisini mahrum eden kimse bedbaht kimsedir” diye buyurmuştur.

Mübarek Ramazan ayında dinimizce ortaya konulan şartlara haiz olan herkese oruç tutmak farzdır.

Virüsü bahane ederek bazı şuursuzlar ve hadsizler oruç tutulmaması için fetva verme cüretinde bulunuyorlar maalesef. (Tabi ki inanan doktorların verdiği mazeret ruhsatını tenzih ediyorum)

Ömrü boyunca oruçla ve inançla müşerref olmamış bu zevatı Allah (C.C.) ıslah eylesin diyorum.

Peki, dinimize göre orucu kimler tutmayabilir?

Hastalık, yolculuk, zorlanma, gebelik, emziklilik, hayatı tehlikeye düşürecek şekilde açlık, susuzluk ve ihtiyarlık.

1.Hasta olan kimse, oruç tuttuğu takdirde hastalığın artacağından veya geç iyileşeceğinden korkulursa oruç tutmaması gerekir, tutmuş ise bozabilir. Tutamadığı günleri sonra kaza eder.

2.Yolculuk, yolcu dilerse orucunu tutar dilerse tutmaz. Eğer zorlanmayacaksa seferde oruç tutmak daha makbuldür.

3.Zorlanma, dediğini uygulayacak bir zalim tarafından oruç bozmağa zorlanır, orucu bozmadığı takdirde kendisini öldüreceği veya başka bir zarar verileceği söyleniyorsa orucunu bozabilir.

4.Gebe ve emzikli kadın, kendine veya çocuğuna bir zarar, hastalık geleceğinden korkarsa oruç tutmaz, sonra kaza eder.

5.Açlık, kendini öldürecek, aklını ve duyularını bozacak derecede bir açlığa ve susuzluğa yakalanan kimse orucunu bozabilir. Daha sonra kaza eder.

6.İhtiyarlık, oruca dayanamayacak derecede ihtiyar olmak. Bunlar oruçlarını sonradan da kaza edemeyeceklerinden oruç yerine fidye verir.

Kronik hastalar ve güçsüz ihtiyarlar, oruç borçlarına karşılık her gün için bir fidye verirler. Fidye bir fıtır sadakasıdır. Bir fakiri sabah ve akşam doyurmaktır. İsterse bir fakiri 30 gün doyurur, isterse her gün ayrı bir fakiri doyurur. İsterse fakire yedireceği yemeğin bedelini verir.

Bu sene bir günlük asgari fıtır miktarı 27 TL. 30 günlük asgari fidye bedeli 810.TL.

Hiçbir zaman ihmal edilmemesi gereken dua kapımızı sonuna kadar açalım bu mübarek ayda.

Kendimize dua edelim, devletimize dua edelim, ailemize, arkadaşlarımıza, dostlarımıza; kısacası sevdiklerimize bolca ve samimice dua edelim.

İmkânlarımıza göre fakir ve fukaraya ikramda bulunalım.

Maddi ve manevi borçlarımızı imkânlar çerçevesinde ödemeye gayret edelim.

Her konuda empati yapmayı asla unutmayalım.

Allah tutacağınız orucu, yaptığınız ve yapacağınız hayırları kabul etsin.

En kısa sürede güvenli ve sağlıklı bir ortama kavuşmamız için sosyal, sayısal ve fiziki mesafe kurallarına uyalım.

Selam ve dua ile sağlıkla “evde” kalın.