1989’dan beri Küçükkumla’da ailece şehrin gürültüsünden kaçıp adeta bir liman gibi sığındığımız yazlığımız var. 
Her sene 3 ay oraya kalmaya gideriz. 
Bu hatırlatmayı yapma sebebim ukalalık değil kesinlik...
Dün gazetemizde yer alan "Sahillerimiz yüzülebilir nitelikteymiş... İnanalım mı...” başlığı ile…
Sevgili Sorumlu Yazıişleri Müdürümüz Ahmet Abimiz, Sağlık Müdürlüğü numuneleri üzerine yapılan bu habere çok ihtiyatlı yaklaştı...
Bence iyi de etti.
 
***
 
Çocukluğumda Kumla’ya gitmek benim için büyük bir mutluluktu. Arkadaşlar arası eğlence,
denizin maviliği, sahili, 
lunaparkı, iskelede balık tutma keyfi, 
bisiklet sefası…
Her yaz sabırsızlıkla beklenen dönemdi. Çocukluğumun en güzel yaz tatiliydi. Denizi ve sahili tertemizdi. 
Taaaa… Neyse orasına girmeyeyim fazla...
Torpil, deniz anası, mor renkte olanıyla tanıştık önce. Değmesiyle yakması bir ısırdığında zehirliyor. 
Denizimizde duba yoktu.
Açılırdık habire ta ki kum çeke çeke denizin dip yapısını bozana kadar. 
Her sene boğulan insanlarımız ve yakınlarının feryatları içimizi acıttı. 
Her sene konulan dubalar git gide kıyıya gelir oldu. 
Balıklar kıyıya vuruyor, sürekli denizimiz yosunlu ve insanlarımız pislettiği için sudaki canlarımız bile kendi doğası olan denizde yaşayamaz oldu. 
Bakanlığımız, Sağlık Müdürlüğümüz 'temiz ve girilebilir'diyor. 
Tamam deniz kendi kendini temizleme özelliğine sahip, lakin balıkların ölü olarak kıyıya vurması, çamur gibi sürekli pis olması, 
her pisliğin çıkması, 
ve her girişimizde kaşınmamız, 
vücudumuzda olan alerjiler…
Bir de tek tek vatandaşa sorsanız alacağınız cevap belli. 
Orada yaşayanların bildiği ve çektiği sorun bu. 
Kumlamızın sahilini her sabah işçilerimiz temizliyor. 
Ama insanlarımız temizlik ahlakı ve anlayışından yoksun maalesef! 
O kadar kumsalda da sahilde de çöp kutuları var buna rağmen yere atılıyor her türlü pislik. 
Kalabalığa rağmen esnaf satış düşüklüğünden muzdarip. Seyyarlarımız vardı ne güzel şimdi onlar da pek yok. 
Ulaşım hâlâ düzelemedi. 
Seferler az ve kalabalıkta otobüse de binilemiyor maalesef… Otopark sorunu aldı başını gitti.
Araba park etmek de sıkıntı, araçlar kapı önlerine bırakılıyor. Ambulansın girebileceği sokaklar yok pek. 
Kısaca Kumla iyiye değil kötüye gidiyor, özellikle denizin pisliğinden!.. 
Güzel çalışmalar oldu olmasına ama maalesef daha fazla ilgiye ve düzenlemelere ihtiyaç var. 
Keşke insanlarımız da temiz titiz olsa. Bu insanlarımızın pisliğinin verdiği sonuçlar. 
Ama ceremesini biz çekiyoruz ne yazık ki. 
Bu sorunları çözmek biraz da vatandaşın görevi ama yine ağır top belediyelerimize düşüyor. 
Temizlik imandan gelir lakin bazılarına gelemedi bu iman. 
Zor iş değil temiz ve titiz olmak kişilik işidir. 
Keşke doğayı sevsek, güler yüzlü ve temiz olsak… 
Mutlu, sağlıklı ve temiz denizli günler diliyorum.