Bu cuma günü sizlere Kur’an-ı Kerimin 3.suresi olan Âli-İmrân  suresinin 35 ila 41 ayetlerinin mealini aktaracağım.

Sonsuz Şefkat ve Merhamet Sahibi Allah’ın adıyla

35.İmrân’ın karısı şöyle demişti:‘Rabbim! Karnımdakini azatlı bir kul olarak sırf sana adadım. Adağımı kabul buyur. Şüphesiz (niyazımı) hakkıyla işiten ve (niyetimi) bilen sensin.’

36.Onu doğurunca, Allah, ne doğurduğunu bilip dururken: Rabbim! Ben onu kız doğurdum. Oysa erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Kovulmuş şeytana karşı onu ve soyunu senin korumanı diliyorum, dedi.

37.Rabbi Meryem’e hüsnü kabul gösterdi;onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriyya’yı da onun bakımı ile görevlendirdi. Zekeriyya, onun yanına, mâbede der; o da: Bu, Allah tarafındandır. Allah, dilediğine sayısız rızık verir, derdi.

38. Orada Zekeriyya, Rabbine dua etti: Rabbim! Bana tarafından hayırlı bir nesil bağışla. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin, dedi.

39.Zekeriya mâbedde durmuş namaz kılarken melekler ona şöyle nida ettiler: Allah sana, kendisi tarafından gelen bir Kelime’yi tasdik edici, efendi, iffetli ve sâlihlerden bir peygamber olarak Yahya’yı müjdeler.

40. Zekeriyya: Rabbim! dedi, bana ihtiyarlık gelip çattığına, üstelik karım da kısır olduğuna göre benim nasıl oğlum olabilir? Allah şöyle buyurdu: İşte böyledir; Allah dilediğini yapar.

41.Zekeriyya: Rabbim!(Oğlum olacağına dair) bana bir alâmet göster, dedi. Allah buyurdu ki: Senin için alâmet, insanlara, üç gün, işaretten başka söz söylememendir. Ayrıca Rabbini çok an, sabah akşam tesbih et.

Hz.Zekeriyya (a.s.), Hz. Meryem’in teyzesinin kocası idi. 37 ayette ifade edildiği gibi Hz.Meryem‘in Beyt-i makdis’te bakımını Zekeriyya üzerine almıştı. Meryem’e özel bir oda tahsis etti ki ona ayette ‘mihrap’denilmiştir. Mihrap, harp ve cihad vasıtası demektir. Bir nevi çile odası anlamını taşır. Hz. Zekeriyya, Meryem’in yanına her girişinde çeşit çeşit taze meyveler görürdü. Bunlar o mevsimde o bölgede yetişmeyen meyvelerdi.

Tefsircilerin beyanına göre 39 ayette ‘kelime’ sözü ile kasdedilen kişi Hz.İsa’dır. 45. ayette ise açıkça ifade ediliyor.

Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasanız diye size öğüt veriyor. (Nahl/90)

Ya Rabbi! Sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana yalvaran dilleri boş çevirme ya Rabbim.

Ya Rabbi! Ordumuzu, askerimizi, polisimizi ve sağlık çalışanlarımızı muhafaza ve muzaffer eyle. Düşmanlarımızın tuzaklarını kendi başlarına çevir ya Rabbim.

Ya Rabbi! Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda, sıkıntıda olanlara da ferahlık ver. Hakkımızda her daim hayırlısını ver ya Rabbim.

***

Dünyayı saran ve derinden sarsan yeni tip koronavirüsün(Kovid-19) bulaştığı kişi ve vefat edenlerin sayısı malumunuz.

Tedbir amaçlı alınan kararlara uymak ve her türlü bireysel tedbiri almak zorundayız.

Her türlü maddi ve manevi temizliğe riayet edelim.

Başımıza gelen felaketler ilahi emirlere ve evrensel kurallara uymamaktan geldiğini unutmayalım.

İlim, bilim ve din bir bütündür. Birbirleriyle çatışmaz.

Dinimizde etleri kesinlikle yenilmemesi gereken hayvanlar, kuşlar ve haşaratlar yenilmez deniliyorsa boşa denilmiyor. Yenilmeyecektir.

Maalesef insanların bir kısmı ilahi emirlere adeta savaş açarak tehlike saçıyor. Yaş ile kuru beraber acı bedeller ödüyor.

Dünyanın birçok ülkesinde ve hatta ülkemizde de ‘az sayıda’ olsada tuvaletlerde su musluğu yok. Su olmadan temizlik asla olmaz. İnşallah dünya yeni tip koronavirüs(Kovid-19)’ten ders çıkarır ve ibret alır. Tuvaletlere musluk konulur. Yenmemesi gereken her türlü  gıdalardan uzak dururuz. Adil paylaşmayı bir nebzede olsa öğrenmemize vesile olur.

Sosyal ve sayısal mesafeye dikkat edelim. Kurallara uyalım ve uymayanları güzel bir lisan ile uyaralım.

En kısa sürede güvenli ve sağlıklı bir ortamda cuma namazlarımızı kılmamız temennisiyle hayırlı cumalar diliyorum.

Selam ve dua ile...