Bu günlerde gündemin ilk sıralarında muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı var.

Buna sebep olan İnce'nin basın toplantısı oldu.

2018 seçimlerinde CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce her ortamda bir sonraki seçimlerde yine aday olacağını ısrarla söylüyor.

Ancak bir sonraki seçimler için ana muhalefetin gündeminde İnce ismi yok.

Bunun farkına varan Muharrem İnce kendini gündemde tutmak için değişik çıkışlar yapmak zorunda kalıyor ve son basın toplantısında açıkladığı Hareket başlatma mevzusu bu stratejinin bir parçası.

Asıl amacı hareket başlatmaktan ziyade bu girişimini CHP'nin üzerinde baskı aracı olarak kullanarak bir sonraki seçimlerde tekrar ana muhalefetin adayı olmayı sağlamak ki ciddi olarak böyle bir hareket başlatma niyeti olsaydı önce partiden istifa eder ondan sonra yola çıkardı.

Diğer yandan bu  "hareket" meselesi ciddi stratejik hata olmuştur ve aslında bu durum bile onun kapasitesini gösterme açısından fazlasıyla yeterlidir.

Ama bu hamlesiyle bir anda muhalefetin aday konusunu alevlendirdi.

Bu aday konusu muhalefeti ilgilendirdiği kadar iktidar cephesini de bir o kadar yakından ilgilendiriyor.

50+1 bir seçim sisteminde CHP orjinli hiç kimse seçim kazanamaz.

Bu hakikati iktidar bildiği kadar CHP cephesi de çok net farkında.

Bundan dolayıdır ki Kılıçdaroğlu daha geçen seçimlerde bunun farkında olduğundan Abdullah Gül'ü aday göstermek istemiş ama Meral Akşener'in aday olma ısrarından dolayı muhalefet onu tek aday gösterme konusunda mutabık kalamayınca Abdullah Gül aday olmayı kabul etmemişti.

O günkü siyasi konjoktürde iktidarı zorlayabilecek tek aday oydu.

Biz de o süreçte seçimlerden iki ay önce 25.04.2018 tarihinde mevcut cumhurbaşkanını zorlayabilecek tek ismin Abdullah Gül olduğunu onun dışında kim çıkarsa çıksın iktidar daha ilk turda kazanacağını yazmıştık.

Ve iktidar cephesi de, her ne kadar aksini iddia etseler de en korktukları isim Abdullah Gül'dü, ki o süreçte bizzat Genel Kurmay başkanını onunla görüşmeye göndermişlerdi.

Sonuç olarak İktidar çok net farkında ki muhalefet onlardan oy koparabilecek potansiyelde birini aday gösterirse işleri çok zor olacak.

Bunun için muhalefete yanlış aday seçtirmek için elinden gelen yapıyorlar.

Muharrem İnce'ye arka plandan destek verme gayretleri bundandı ancak muhalefet olayların çok net farkında olduğunu görünce bu defa kendi medyalarında Meral Akşener'i parlatmaya başladılar.

Çünkü Meral Akşener iktidar açısından en uygun rakiplerden biridir.

Akşener'in kazanma şansı yok ve İktidar için ideal ehven-i şer adayı olur.

Meral Akşener iktidardan oy koparamayacağı gibi muhalefet ittifakında bulunan Kürt seçmenden de istediği desteği göremez.

İktidar da Akşener'in hırsını ve bu adaylığı çok istediğini bildiklerinden ona altan alta gaz vermeli bundandır.

En uygun aday kim mi olur?

Yerel seçimlerde gösterdiği performansla yakıştırılan kişi Ekrem İmamoğlu.

Ama mevcut siyasi koşullarda en uygun aday Mansur Yavaş'tır ki başından beri M. Yavaş'ın İmamoğlu'ndan daha uygun aday olacağını savunduk.

İmamoğlu da karşı cepheden oy alabilecek potansiyele sahip değil.

Oysa Yavaş özellikle MHP tabanından ciddi oy alacağı kesin.

Öte yandan ılımlı tavırlarından dolayı Akşener gibi Kürt seçmenden de ciddi rezistans görmez.

CHP açısından zaten sıkıntı olmaz ki Ankara adayı gösterdiler kendisini.

2018 seçimlerindeki tabloya göre en uygun aday Abdullah Gül'dü ama bugünkü koşullara bakıldığında en uygun kişi Mansur Yavaş'tır.

Tabi seçimlerin en kısa sürede yapılacağı varsayımına göre söylüyoruz.

Yoksa ileride ne olur bilemeyiz.

Bir anda başka aktörlerin çıkması da olası.