Karadeniz’in şirin illerinden biridir Kastamonu…
Kastamonu, Bursa’da bilinir bir marka ve şehir oldu...Peki bu nasıl oldu?
Bursa Kastamonu Dernekler Federasyonu KurucuGenel Başkanı İsmail Tiftik ve ekibinin çalışmaları ve ciddi gayretleri ile...
Geleneksel hale gelen Bursa Kastamonu Günleri'nin basın toplantısına katıldık.
Tiftik Başkan,"Kalbimiz önce insanlık ve vatanımız, sonra da doğduğumuz ve doyduğumuz kentler olan Kastamonu ve Bursa’ya fayda sağlamak için atıyor.Kentlerimiz arasında işbirliğinin geliştirilmesigücümüzü artıracak ve bizleri daha da bütünleştirecek düşünceyle yola çıktık. Biz Bursa’da Kastamonu’yu layıkıyla temsil edebilmek adına var gücümüzle çalışıyoruz. 6 yıl önce göreve geldiğimizde hedeflerimizi böyle koyduk önümüze"dedi
'Bursa Kastamonu Konağı', 'Bursa Kastamonu Günleri', 'Bursa Kastamonu Dernekler Federasyonu' olarak hayata geçirdiğimiz bu 3 büyük hedefi gelecek nesillere miras bırakmak istediklerini söyleyen Tiftik, bayrağı bir noktaya getirdiklerini gelecek neslin de bu bayrağı daha da yükseklere taşıyacaklarına inançlarının sonsuz olduğunu İfade etti.
'Doğduğu ve doyduğu' topraklar arasında çok güzel bir denge kuran Tiftik Başkan, bu yıl altıncısı gerçekleşecek olan ve bir hafta boyunca Merinos AKKM'de sürecek Geleneksel 6. Bursa-Kastamonu Günleri ile 'yineve yeniden' o şirin kentin havasını Bursa'ya taşıyacak...
Yeşiliyle, deniziyle, tarihiyle Bursa ile birçok ortak noktası olan Kastamonu’yu tanıtmak üzere 6 yıldır Bursa’da organizasyonlar düzenleyen Tiftik, bu konuda öncü olduklarını ve çok sayıda ilin Bursa’da tanıtım yapmayabaşladığını bu gelişmelerden de dolayı sevindiklerini dile getirdi.
Resmi açılış yarın 14.30 da yapılacak olan etkinlik Merinos'ta ziyaretçilerini şimdiden bekliyor. Kastamonu‘ya ait yöresel gıdalar, el sanatları ve hediyelik eşyaların yer aldığı stantlar Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi'nde kuruldu bile... Bu ziyaretin ardından inanıyorum ki Kastamonu güzelliklerini de yerinde yaşamak isteyeceksiniz... Kimden duyduğumu hatırlamıyorum ama 'Kastamonu, Bursa'nın büyükşehir olmadan önceki hali" demişti...
Gidip görmek lazım gerçekten öyle mi?
