Acısıyla tatlısıyla güzel bir bayramı geride bıraktık. Kimimiz çok eğlendi, kimimiz çok üzüldü, sevdikleri yanında olamayanlar, ya da geçen bayram yanında olup da bu bayram hayattan göç edenler, ilk defa onlarsız bir bayram geçirmenin burukluğunu yaşayanlar, gelen giden ziyaretçileri çok olup tatlı bir yorgunluk geçirenler, tatilini bitirip evlerine geri dönenler ya da dönüş kalabalığından yollarda trafik eziyeti çekenler, şükür bu tatlı telaşlı bayram tatilini de bitirdik. Yavaştan çalışma moduna hazırlık başladı. Ancak kendimize gelip eski kaldığımız düzene geçiş hazırlığındayız. Ben de bayramı dolu dolu geçirenlerdenim bu yıl. Önce kurban telaşı, arkadan hem ziyaret, hem kurban eti dağıtımı, sonrada şehir dışındaki yakınlarımızı ziyarette bulunduk. Hasretlik bitti, özlemişim sevdiklerimi görmeyi, çocuklarda teyzelerini, halalarını özlemiş. Hem teyzeyim, hem halayım, hem ablayım, hem baldızım, şükür çok güzel şeyim ben öyle. Hem anneyim, hem evladım, hem arkadaş, hem dost, hem eş, hem gelin, hem elti, hem görümce, insanın bu şekilde çok yönlü olması, hayattaki en büyük zenginliğidir. Diliyorum Mevlam herkese böyle güzel zenginlik bahşetsin. Gerçi olmak istediklerimde var daha; Kayınvalide gibi, babaanne, anneanne gibi. Gelinim olsun, damadın olsun, dünürlerim olsun. İstekler bitmez hayatta. Laf lafı açar diye de boşuna söylenmiyor. Bayramdan girdik nerden çıktık. Sizlerle sohbet ederken, konudan konuya geçişler yapabiliyorum. Bu bayram çok isteyip de unuttuğum bir şey yaptım. Arefe günü elime kına yakacaktım, hatta çocuklarıma da yakmayı düşünüyordum, kınamda vardı. Nasıl aklımdan gitti, bilemedim. Yine yakabilirim ama o özelliği kalmaz. Büyüsü bozuldu. Seneye inşallah nasip olursa yakarım. Sizlere de yaktım diye onurlanarak söylerim. Bakın hayattan ne güzel basit beklentilerim var. Keşke herkesin hayati önem taşımayan, büyük beklentileri olmasa. Kendimizi küçük, basit güncel işlerle mutlu edebilsek. Kendimizi ve başkalarını üzmeden, sıkmadan yaşayabilsek. Önemsiz olayları büyütüp, hayatımızın baş köşesine taşımasak, birde çok önemliymiş gibi anlatıp anlatıp karşımızdakileri de sıkmasak, kendi negatif enerjisini, başkalarının, pozitif enerjileriyle değiştirmeseler, hayat bayram olurdu. Evet hayatı kendimize lütfen her gün bayram yapalım. ‘Sağ olana her gün bayram, deliye her gün bayram’ dedikleri gibi, her günümüzü bayram tadında geçirelim, inşallah. Bu geçirdiğimiz bayramımız gibi daha nice güzel dini ve milli bayramlar geçirelim, hep birlikte. Sağlıkla, neşeyle, huzurla. Saygılar…