Tüm kamu hastanelerinde, hastalara gösterilen ilginin aynı olduğuna inanıyoruz.

Ve "Beni, Türk hekimlere emanet ediniz" diyen Atamız gibi, biz de Türk hekimlerine sonuna kadar güven duyuyor, güveniyoruz.

Hekimlerimizin teşhis ve tedavideki yetkinliğine eyvallah!

Ama idarecililik, yöneticilik yönleri; istisnalar hariç, "Maalesef!" diyoruz...

Hasta yakınısınız ve hastanız yoğun bakımda, hastanız Türk hekimlerine emanet, peki hasta yakını olarak siz kime emanetsiniz?                                                               

Nerede duracaksınız, nerede bekleyeceksiniz?

Şehir dışından geldiniz, hastanız var, nerede nefes alacaksınız?

Bir kısım insani ihtiyaçlarınız var, yemek, içmek, namaz kılmak, uyku, oturmak, dinlenmek, traş olmak, WC vb...

Ve bütün bu hizmetleri bir arada, uygun ücretle ve hastanın bulunduğu hastanede almak istiyorsunuz.

Aynı zamanda, lokanta ve cafe misali bir ortamda sulu yemekte olacak , hijyen kurallarına sonuna kadar uyulacak,  salonun muhtelif yerlerinde TV'ler olacak, telefon şarjı için priz sıkıntısı olmayacak, salonda büyük LCD ekranlarda hastaların durumunu gösterir bilgilendirme sürekli yapılacak, Anons sistemine bu alan dahil olacak, mescit bulunacak, tuvaletler tertemiz olacak, berber bulunacak ve bu alan 24 saat esasına göre açık kalacak, VELHASIL;
HASTA YAKINI, İNSAN YERİNE KONULDUĞUNU ANLAYACAK...

Şimdi soruyoruz; Bursa'daki hastanelerde bu şekilde bir organizasyon var mı?

"Kime soruyorsunuz?" dediğinizi duyar gibiyim!

Kime soracağız, tabii ki İl Sağlık Müdürü’ne soruyoruz...                           

Böyle mekanların Bursa'da var olmasını istiyoruz...

Trabzon'dayız...

Akrabamız Kadir Hekimoğlu, Ahi Evren Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakımında...

Bekliyoruz...

Nerede bekliyoruz?

Yukarıda, tüm özelliklerini sıraladığımız cafe restoranda bekliyoruz...

HASTA YAKINI OLARAK; İNSAN OLDUĞUMUZU HİSSEDİYORUZ...

Nezih bir ortamda, derdimizle dertlenirken, NEFES ALIYORUZ...
Ücretler de fahiş değil, örnek çay 1.5 TL, çorba 8 TL.

Başta, Ahi Evren Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve tüm yöneticilerine, çalışanlarına teşekkür ediyoruz...

Bu hastaneye ve bu anlayışa TSE belgesi yakışır, TSE'den TS EN ISO 9001 belgesi ile bu hizmetin taçlandırılması gerekir diye de düşünüyoruz...

Tüm ülke genelinde ve özellikle de kalite şehri Bursa'da bu tür mekanların olmasını istiyor, Sağlık İl Müdürü’ne çağrı yapıyoruz...

 ***

Tarihte, günümüzde ve hayalimizdeki Bursa

Bursa...

Tarihte önem arz eden,

Günümüzde büyük misyonu üstlenen, 

Türkiye'nin geleceği,

Kalite şehri Bursa...

Bursa...

Geçmişte kalitesiyle var olmuş,

Günümüzde kaliteye liderlik etmiş,

Geleceğe kalitesiyle damga vuracak olan,

Kalite şehri Bursa...

Bursa...

Geçmişte ilk standardı yayınlamış,

Günümüzde TSE ile kaliteyi taçlandırmış,

Gelecekte kaliteye liderlik edecek olan,

Kalite şehri Bursa...

Bursa...

Geçmişte başkent,

Günümüzde en güzel kent,

Gelecekte en kaliteli kent,

Kalite şehri Bursa...

Bursa...

Geçmişte kuruluşun mimarı,

Günümüzde kalitenin mihmandarı,

Gelecekte ekonominin hükümdarı, 

Kalite şehri Bursa...

Bursa...

Geçmişte ecdadın otağı, 

Günümüzde şehitler yatağı,

Gelecekte kalitenin son durağı,

Kalite şehri Bursa...

Bursa...

Geçmişte tarım şehri,

Günümüzde sanayi şehri,

Gelecekte uzay şehri,

Kalite şehri Bursa...

***

Türkistan davasına zarar verirsiniz

ÇİN zalimdir.

Haindir ÇİN.

Doğu Türkistan'da yapmış olduğu zulüm dolayısıyla, kahpedir ÇİN.

Fotoğrafta gördüğünüz gibi, doğru olmayan haberlerle kamuoyunu yönlendirir, ölmeyen bir sanatçıyı, anlamadan, bilmeden ölmüş gibi gösterir, sosyal medyada fırtınalar koparılırsa, Doğu Türkistan davası zarar görür...

Zulüm ile abad olanın akıbeti berbad olur.

Çin; Doğu Türkistan'daki zalimliğin dolayısıyla;

Seni CİN değil, ALLAH ÇARPACAK!