Fikret Orman’ın Beşiktaş’a başkan seçildiği ilk zamanları hatırlayın…

Gayet mülayim, beyefendi, dostluk mesajları veren bir kimliği vardı…

Beşiktaşlılar onun için Süleyman Seba ekolünün yeni versiyonu diyordu.

Peki, o Fikret Orman’a aradan geçen süre sonrasında ne oldu da

“Dünyayı yakarım” demeye başladı.

Bir Türkiye Kupası kaybetmekle neyi yakıyorsunuz Sayın Fikret Bey…

Tamam, canınız yanmış olabilir…

Dünyanın parasını Avrupa’nın eskilerine akıtmış olabilirsiniz…

‘Pepeler’, ‘Tepeler’ sizin milyon Eurolarınızla Boğaz’da keyif çatıp, Soğanlıköy sahasında yapılmayacak hatayı yapıp  rakibini ceza sahası içerisinde çam yarması gibi devirip penaltıya sebep olurken

Ve dahi dakikalar 90+’lar olduğu için

Hayata dönüş için bir umut kalmamışken

Ve de bana göre en önemlisi onca Ahmetlerin, Mehmetlerin haklarını yiyerek onlara kulübe şansı bile göstermezken…

Siz hala dünyayı yakarım diyecekseniz…

Şimdi beni cahillikle suçlayacak olanlar var biliyorum.

“Maç Samsun’da arkadaş, Konyalılar da rahat durmadı ki” diyecekler…

Tabi ki sazanlık ve lapinlik böyle bir şey zaten…

Samsun’da kaybedilen maç için dünyaları yakan Fikret Orman Bey, acaba İstanbul’daki o şaşalı stadında maç kaybettiği zaman neyi yakacak çok merak ediyorum…

Futbolun üç neticeli bir oyun olduğunu en iyi bilmesi gereken başkanlar böyle konuşursa cebindeki son parasını maç biletine yatıran taraftar ne yapmaz bir düşünün bakalım…

Orman’ın haklı olduğu yerler tabi ki var.

Federasyon’un sorumsuz davranışları nedeniyle eski bir Beşiktaşlı Demirören ve ekibine gönderdiği salvolar yerden göğe kadar haklı…

Gerek passolig konusunda gerekse Türk futbolunun geleceği konusunda ne yaptığını bilmeyen vizyonsuz bir yönetim için dediklerini de katılıyorum ama onun da Beşiktaş’la ilgisi yok… O durum, Bursa, Trabzon, Sakarya, Fener, hepsinin baş ağrısı

Yani işin özüne gelecek olursak, Başkan Orman bu sene elinde pimi çekilmiş bomba gibi görünüyor…

Yenilgi halinde Aziz Yıldırım’a rahmet okutacak açıklamalar yaparsa kimse şaşırmasın…

Ama şunu söyleyeyim ki Orman’ın kimliğine, görüntüsüne öfke hiç yakışmıyor, gerçekçi olmuyor…

Başkan sen dünyaları yakma, o dünya sana da bana da tüm takımlara da lazım…

Sen taraftarına sahip çık.

Bursaspor’la bitmek bilmeyen ara bozukluğunu kapatacak çalışmalar yap… Diyaloğa açık ol. Bursaspor şeref tribününe kaçak Beşiktaş taraftarı sokma…

Bak bunlar küçük gibi görünen, ama önemli insani kriterler…

Samsun’da tarafsız sahada aldığın hatta bana göre almaya zorladığın 45 günlük hak mahrumiyeti çok önemli bir ceza değil…

Taraftarsız maç oynama cezası da çok önemli değil…

Sonuçta rakip Antalya, bunca masraftan sonra bu mütevazı takımı seyircisiz yenemiyorsan sen bence dünyayı değil tesisleri yak…

Çok celallenmek iyi değil Sayın Başkan insanın kalbine de

beynine de zarar veriyor…

Biz seni Bursa’da bile çok kimseyi karşımıza alıp örnek bir başkan olarak göstermeye çalışırken, sen futbol dışı söylemlerinle antipatik oluyorsun…

Lig başlamadan böyle bir tavır içindeki insanın ilerleyen günlerde nasıl bir ruh haline bürüneceğini tahmin etmek hiç de zor değil…

Sonuçta bir kızı 10 kişi ister bir kişi alır…

Bu ligden de bir şampiyon çıkacak…

Birileri yine hakemlere, federasyona bağıracak…

Ama sahaya bakıp da altı pas içindeki topu dağlara taşlara vuran milyonluk ayaklara tek laf etmeyecek!

Merhum Erbakan tabiriyle…  “Hadi oradan!..”