Halil ve Fatma adında birbirini sevip de kavuşamayan iki gencin isimlerinin birleşiminden " Halfeti " doğmuş. Sevenler kavuşamayınca el ele tutuşup kendilerini Fırat’ın azgın sularına bırakarak ölümsüzleşmişler. Gaziantep ile Şanlıurfa’nın tam ortasında yer alan Halfeti, Urfa’ya bağlı bir ilçe Fırat Nehri kıyısında bulunan bu şehir iki bin yılında Birecik Barajının yapımı ile Halfeti ve çevresindeki köyler sular altında kaldığından ve kara ile bağlantısı kesildiğinden, tekne turu ile gezmek gerekiyor. Tekne turu sırasında ilk gördüğümüz 200 yılı aşkın süredir orada bulunan Ulu Camiidir. Caminin ilerisinde asma köprü de görülür. Gezilecek yerler arasında Rumkale’de görülmeye değer. Hristiyan alemi için ayrı bir önemi vardır. Hz.İsa’nın havarilerinden olan Yohannesin Rumkale’de yaşadığı ve incilin bir kopyasını bu mağarada sakladığı bilinir. Rumkale’nin içinde ayrıca; şair aziz Nerses tarafından yaptırılan Aziz Nerses kilisesi, Barşavma kilisesi de bulunur. Halfeti Karagülün vatanı olmuş. Burada güller kara bitiyor. Aynı bölgede bile belli yerlerde yetişir, başka yerde yetişmez. Dünya da sadece Halfeti de yetişen Karagülden; reçelden lokuma, sabundan kreme kadar pek çok üretim yapılır. En çok satılanlar arasında " Karagül Kolonyaları" dır. Halfeti’de tekne turları yapılır da, turdan sonra yemek yemeden yapılır mı? Tabii ki Halfeti’nin haşhaşlı kebabını yemeden olmaz. İsterseniz; Fırat nehrinde tutulan "Şabut " balığından da yiyebilirsiniz. Dilerseniz meşhur mangal ciğerini de tercih edebilirsiniz. Sıra gecesi yapmadan, Gümrük Hanın da fıstıklı "Menengiç kahvesi" içmeden, isot pul biberinden almadan gelinmez. Şanlıurfa’da bulunan bu görkemli Coğrafyayı ziyaret etmek, özellikle Batık Şehir Halfeti’nin ihtişamını gezip görmek, insanın aklını başından alır. Şanlıurfa bu Halfeti sayesinde; bu güne kadar hiç görmediği ilgiyi görüyor. Turizm patlaması yaşayan illerin başında sayılır. Hem gastronomi, hem de Kültür turizminde bu topraklar yükselişte. Saygılar…