Ne oldu şimdi?

Halep düştü ve bu da muhaliflerin sonu demek oldu. 

Aslında Halep daha Rusya ile ikili ilişkilerimizi düzeltme noktasına gidildiğinde düşmüştü.

Cerablus’a girmemiz ile ki, bu daha önce defalarca yazdığımız gibi ancak Rusların izin vermesi sonucu mümkün olabilmiştir, Halep’in düşmesi de kesinleşmiş oldu.

Fiili olarak ele geçmesi de artık sadece formaliteden ibaretti.

Bu güne kadar rejim güçleri tarafından defalarca denenmesine rağmen Halep’in ele geçirilememesinin en önemli sebebi, bizim tarafımızdan muhaliflere sağlanan her türlü lojistik destekti.

Bu destek kesilince de muhaliflerin her hangi bir şansı olamazdı.

Ama Rusya ile anlaşmanın bir parçası bu lojistik destek konusuydu.

Ne demek istediğimizi en iyi orada mücadele veren muhalifler bilir.

Biz daha fazla bir şey yazmayalım.

Nasılsa  ileride muhaliflerin  bu konuda  mutlaka açıklamaları olacaktır.

Bu köşemizden 17.09.2016 tarihli “Uluslararası ilişkilerde bedava yoktur” başlıklı yazımızda bu konuya parmak basmıştık.

Hatta yazımıza bir Rus atasözü ile atıfta bulunmuştuk.

“Bedava peynir sadece fare kapanında olur”.

Burada sonuca bakmak lazım.

Ortaya çıkan bilançoya bakıldığında beş yıldan beri Esad’a karşı başından beri sonucu belli boş mücadelenin neticesinde bu olaylardan kesinlikle en zararlı çıkan ülke biz olduk.

Milyonlarca mülteciyle ve bunların sorunları ile başbaşa kalmamızın ötesinde  Kuzey Irak’tan sonra Suriye’nin kuzeyinde de artık “nur topu” gibi özerk kürt bölgesi olmuştur.

Ama burası Kuzey Irak’tan çok daha sorunlu ve tehlikelidir.

Buraya Kuzey Irak’taki gibi gerekli görüldüğünde öyle istediğiniz gibi müdahale veya hava harekatları düzenlenemeyecektir.

Sebep?

Çünkü orası artık adeta ABD’nin askeri üssüne dönüştü.

Eskiden Suriye’nin toplrak bütünlüğü bozulmamışken Rusya’nın etkisinde olduğundan oralara ABD’nin girmesine imkan yoktu.

Bu oluşan yeni duruma göre artık oralara ABD bir daha çıkmamak üzere kalıcı olarak yerleşmiştir.

Ve stratejik öneme sahip İncirlik üssü de artık  olmazsa olmaz önemini yitirmiştir.

Hepsi bunlar iyi analiz edilemeyen durumlar ve uygulanan yanlış politikalar sonucu meydana geldiğini söylemeye gerek var mı?

Kazananlar ve kaybedenler .

Kimlerin olduğunu tekrar etmeye gerek var mı?

Halep’in düşmesi muhalif hareketin de sonu olmuş demektir.

Bundan sonra oralarda sadece ABD destekli IŞİD kalır ve yukarıda bahsettiğimiz kürt bölgesi.

Bir de Cerablus bölgesinde ÖSO unsurları var ki askerimizin desteği olmadan hiç bir varlık gösterme ihtimalleri yoktur.

Ama son olarak burada belki  ibretlik bir paradoksu paylaşmak gerekebilir.

Esad bir iki haftaya gider diyenler siyasi arenadan yok olup gitti.

Esad’ın ise gitmek bir yana, hiç bir zaman olmadığı kadar güçlü bir şekilde koltuğunda oturmaya devam etmesi.

Sonuç?

Kendi açımızdan beklenenler oldu.

Halep’in düşmesi Suriye politikalarının iflasının teyidi olmuştur.

Suriye politikaları-Sıfıra sıfır, elde var sıfır. 

 Aslında elde sıfırdan fazlası kaldı da …. ama tersinden.