Pazar günü İYİ Parti İstanbul, Haliç Kongre Merkezi’nde 4’üncü yaş gününü kutladı. Havanın yağmurlu ve soğuk olmasına rağmen katılım oldukça yoğundu.

 “Güneşçağ Savaşçıları!” Ömer’in yolunda, emin ve güvenilir siyasetçiler olmaya, Gazi Mustafa Kemal’in açtığı yolda, gösterdiği hedefe durmadan yürümeye ant içtiler.

Hatırlayacağınız gibi Akşener’in 23 Nisan 2016 günü Bursa Atatürk Kapalı Spor Salonundaki coşkulu kalabalık, İYİ Parti’nin işaret fişeğiydi. O programın mimarları yurdun her yanında,  yılmadan yorulmadan, tabiri caiz ise bir adım bile geri atmadan yürüdüler liderlerinin ardından.

O günden sonra köprülerin altından çok sular aktı. Çok badireler atlatıldı. Çok zorluklarla karşılaşıldı, dirençler kırıldı. Yıkılamaz denen duvarlar yıkıldı! Açılamaz denen yollar açıldı! Aşılamaz denen dağlar aşıldı! Gidilemez denen yerlere gidildi.

***

Kudüs’ü Fethinde Hz. Ömer’in, İstanbul’un fethinde Fatih’in orada yaşayan Yahudi ve Hıristiyanlara adaletli davranmalarını yansıtan video görülmeye değerdi ve kısaca her şeyi özetliyordu.

Atatürk’ün “Adalet mülkün temelidir!” veciz sözüyle Hz. Ömer’in vasiyetinin yerine getirildiği vurgulanıyordu.

Yakın tarihimizdeki siyasetçilerimizin hizmet ve kendilerine mal olmuş sözlerine yer veriliyordu. Kimsenin ayırt edilmemiş olması topluma birleştirici bir mesaj niteliği taşıyordu.

Akşener’in konuşması manifesto niteliğindeydi. AK Parti’nin yıllardan beri her alanda realiteden uzak, liyakat yerine sadakat anlayışını ön planda tutması neticesinde ülkemizin geldiği konum, milletimizin düşürdüğü durum ortada.

Akşener, “Bugün burada; 4 yıllık kutlu yolculuğumuzda, bir dönüm noktasındayız. Çünkü Türkiye, yeni bir çağrıyı bekliyor.  Asırlık çınarların gölgesinde, boy atan hikâyemize, kulak kesiliyor. Anneler, babalar, gençler, geçmişten bugüne, o kutlu mirası taşıyanlar, yarınlar, can kulağıyla bizi dinliyor.

Adalet erlerine selam olsun! Cesareti cinsiyette değil, şahsiyette arayanlara, iyilikte yarışanlara, iyilikle yaşayanlara, binlerce selam olsun!” diyordu.

Akşener,  “4 yılı geride bıraktık. Türkiye'de herkes adil olacak. Karnı doymuş insanlar ve hayvanlar olacak.

Partili Cumhurbaşkanlığı kararından kurtulacağız. İyileştirilmiş parlamento sistemiyle yeniden kutlu bir hale getireceğiz. Yandaş kavramını kaldıracağız. Milletin sırtındaki keneleri kaldıracağız.

Özgür düşünceyi savunacağız. Üniversiteler hür hale gelecek. Akademisyenlere hak ettiği gibi davranılacak.

Torpil olmayacak. Önceden hazırlanan listeler olmayacak. Eğitim sistemini oyuncak olmaktan kurtaracağız” diyor.

Üretimi destekleyeceklerini, sanayileşmeye hız vereceklerini, işçilerin haklarını koruyacaklarını, herkesin evine rahatça ekmek götürebilmeleri için yapılacak çalışmaları teşvik edeceklerini söyledi.

“Üreticiyi güçlendirecek; böylece asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızı da, bu zenginliğe ortak edeceğiz. Türkiye’nin zenginliğini, tabana yayacağız. Haksız kazançla zenginleşen varsa, ondan alacağız, milletimiz için kullanacağız.

Atatürk’ün koyduğu o büyük vizyona uygun şekilde, düşman değil, dost kazanan bir anlayışla adımlar atacak; mevcut saat uygulaması da dâhil olmak üzere, Türkiye’yi dünyadan koparan, tüm engelleri kaldıracağız. Dünya’nın saygın Türkiye’si, Türkiye’nin İYİ Parti’si olacağız” dedi.

“Güneşçağ Savaşçıları!” Cumhuriyetin, temel değerleri, milletin kutsal onuru, özgürlüğü, mutluluğu yolunda gerekirse cefa çekeceklerine, iyilikte ilerleyeceklerine söz verdiler.  Kızıl Elma’ya giden yolda liderleriyle sonuna kadar yürüyeceklerine ant içtiler.

Milletin temel değerlerine bağlılığı ve bu yolda tavizsiz duruşu, İYİ Parti’yi yükselten grafiğin en önemli belirleyicisi olarak görülüyor.