Sultan ll.Bayezid, sadrazamı ile ava çıkmış. Avlanırken yağmur başlamış, sığınacak bir yer ararken, gül kokusu duymaya başlamışlar. Atlarıyla kokunun geldiği tarafa doğru geldiklerinde, bir gül bahçesi ortasında, küçük bir kulübe görmüşler.

Kulübeye yaklaştıklarında kapısı aralanmış ve nur yüzlü bir ihtiyar görünmüş… Padişahı ve sadrazamı içeriye davet etmiş. Oturmuşlar ve bir süre sohbetten sonra padişah sormuş: “Burada tek başına ne yapıyorsun?” İhtiyar cevap vermiş: “Güllerle uğraşıyorum. Tek dostum güllerdir. Bunun için de bana gül baba derler.” Padişah ise “Merak ettim. Güllerin hepsi iki renkli sebebini anlayamadım?” demiş…

Gül Baba mütevazı bir şekilde cevap vermiş: “Sadece sarı - kırmızı renkleri severimde onun için Sultanım.”

O gece kurulan dostluk devam etmiş. Padişah canı sıkıldıkça Gül Baba hazretlerini ziyarete başlamış. Bu ziyaretlerden birinde, gül baba hazretleri Sultan Bayezıt’a iki gonca gül vermiş ve : “Padişahım! Kendimi iyi hissetmiyorum. Bu güller, fakir gönlümün hediyesi olsun. Lütfen kabul buyurun efendim” demiş.

Padişah gülleri almış ve çok da duygulanmış: “Böyle deme gül baba! Allah sana uzun ömürler versin. Ama bir gün yüce Rabbimizin emri geldiğinde ardından nasıl bir eser bırakılsın istersin?” diye sormuş Gül Baba da oturduğu yerden hafifçe doğrulmuş, “İleride görünen tepeye bir mektep yaptır Sultanım. Bu mektebin arması da sarı - kırmızı olsun” demiş. Bunun üzerine Sultan ll. Bayezid, O yıl Galatasaray Sultanisi’ni yaptırmış, Gül Baba’ya da görev verilmiş… Padişah ile Gül Baba’nın o günden sonra bir daha görüşmeleri nasip olmamış.

Gül Baba vefat edince, gül bahçesinin ortasında açılan kabrine defnolunmuş. 1481’de kurulan mektep, 18’nci yüzyıldan sonra Galatasaray Lisesi oldu. 1905’te Galatasaray da bu lisenin içinde kurulduğu için ‘Gül Baba’ Galatasaray’ın manevi kurucusudur.

Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Gül Baba Türbesi, yüksek tepeye gömülür ve tepeye "Gül Tepe" adı verilir. Gül Baba’nın asıl adı Cafer’dir. 16’ncı yüzyılın başlarında yaşamış şair bir Bektaşi Dervişidir. Külahında daima bir gül taşıdığı için " Gül Baba, Gül Dede " lakabıyla tanınmıştır.

Saygılar