Perşembe günü Yeniden Aydınlanma Derneği olarak Ankara’da bir dizi ziyaretler gerçekleştirdik. Görüşmelerimize Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı ziyaret ederek başladık.

Çok samimi atmosferde geçen görüşmeye Genel Başkanı Halil Konuşkan, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Temsilcisi İhsan Yavuz, İstanbul İkinci Bölge Temsilcisi Jale Kayaalp, Yönetim Kurulu Üyesi ve Bursa İl Temsilcisi Mehmet Yılmaz, Yönetim Kurulu Üyesi Aysel Aydın, Murat Onat, Sakarya İl Temsilcisi Adem Arı, Koaceli İl Temsilcisi Selçuk Pınar, Ankara İl Temsilcisi Kürşat Karacabey, Kocaeli Aydınlar Ocağı Kurucu Başkanı Ahsen Okyar, Kültür Sanat Komisyonu Başkanı Aspay Şener, “Türkiye’ye Göç Edenlere Halkın Bakışı” konulu konferansların tamamında, saha çalışmalarında edindiği izlenimleriyle katılımcıları aydınlatan ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen İlay Aksoy ve Dernek Tüzüğünü yazan emekli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kerim Yılmaz katıldılar.

Halil Konuşkan Yeniden Aydınlanma Derneği’nin kuruluş amacını, hedeflerini, yurt genelindeki teşkilatlanmasını, şimdiye kadar gerçekleştirdiği çalışmaları ve hedeflerini anlattı.

“Türkiye’ye Gelenlere Halkın Bakışı”  ile ilgili saha araştırmasını, anket çalışmasını, yazılan makaleleri ve konferansları anlattı. Kontrolsüz göçün Hukuki Boyutunu Kerim Yılmaz ve Ruhittin Sönmez’in, Sosyolojik boyutunu Kendisinin, Sağlık Sistemi üzerindeki etkilerini Prof. Dr. Atila Bitigen’in, Eğitim Sistemi Üzerindeki Etkilerini Dr. Sakin Öner’in,  demografik yapıya etkileri, kayıt dışılık, para transferleri gibi konuları sahada yaptığı başarılı çalışmalarıyla İlay Aksoy’un sunumlar sırasında dile getirdiğini söyledi. 

Genel Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda İstanbul İl Temsilcisi İhsan Yavuz Beşiktaş “Çarşı” gurubunun hediyesini taktim ederken söylediği “Çarşı her şeye karşı, sadece Mansur Yavaş’a karşı değil!” sözleri tebessüme neden oldu. Aspay Şener, babası Dilaver Cebeci’nin şiirlerinden oluşan TÜRKİYEM şiir kitabını takdim etti.

Mansur Başkan ile gerçekleştirdiğimiz kısa süreli görüşmede, konuşulan her sözü dikkatle dinlediğini ve insanı fevkalade önemsediğini hissettik. Gönüllerde nasıl taht kurulabildiğine de şahit olduk.

Görüşme sonrası, Halil Konuşkan’ın “Desteği her zaman arkamızda hissediyoruz” dediği, Halk Ekmek Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kerim Yılmaz bizi Halk Ekmek tesislerine davet etti.

“Halk Ekmek” tesislerinin her alanında hijyen kurallarına titizlikle uyulduğunu gördük. Ürün çeşitliliği, üretilen ekmek adedi, artan talepleri karşılamaya yönelik çabalar ve ekmeği halkın ekmeğinin kar kapısı olmadığı hakkında bilgilendirildik.

Bir yılda ürün çeşitliliğinin 4,5 kat arttığını, günlük bir milyon ekmek üretildiğini, ekmek üretiminin her safhasının şeffaf ve hesap verilebilirlik ilkesine dayanarak maliyet kalemlerini sürekli Ankaralılarla paylaştıklarını öğrendik.

Daha sonra Kerim Yılmaz beyin ikramı, “Halk Ekmek” mamulü simit ve börekleri ayran eşliğinde tadına bakmayı da ihmal etmedik.

Daha sonra İYİ Parti Genel Merkezine geçtik. Randevumuz olmamasına rağmen Genel Başkan Yardımcıları Cihan Paçacı ve Şenol Sunat dernek yöneticilerini kabul ettiler.

Cihan Paçacı ile sohbetimizin ana konusu Suriyeli sığınmacılardı. Sığınmacıların özellikle ekonomimize ve demografik yapı üzerinde ki etkileri üzerinde duruldu. Paçacı “Sığınmacılar için 40-50 milyar dolar harcadık dedikleri zaman sefalet içindeki kendi insanlarımız daha çok kırılıyor ve tepki gösteriyor” dedi. Sığınmacıların zorlamayla değil, gitmeleri için iki ülke arasında gerekli şartların oluşturularak gönderilmelerinin ülkemiz açısından daha faydalı olacağını düşüncesi ağırlık kazandı.

Şenol Sunat’a çalışmalar ve projeler hakkında bilgi sunduk. EYT ve “Türkiye’ye Göç Edenlere Halkın Bakışı” konulu çalışmalarımızı anlattı Halil bey. Eğitim, Ekonomi, Üretim ve Sağlık konularında çalışmalar yapacağımızı, öncelikli olarak da Eğitim ve Ekonomiyi ele aldığımızı söyledi.

Şenol Hanım, yedi yıl aradan sonra toplanan Milli Eğitim Şurasında yaşanan tartışmaları ve karşılaştıkları olumsuzlukları anlattı. Her alanda olduğu gibi Milli Eğitim Şurasında da üzerinde müzakere edilen konular dışında 20 kadar maddenin oldubitti ile hiç tartışılmadan kararlara girdiğini anlattı. Yanlış gördüğü bazı konularda da Milli Eğitim Bakanıyla giriştiği tartışmalardan bahsetti. Konu eğitim olunca ekip içerisinde eğitimcilerin çokluğunu da dikkate aldığınızda görüşmenin nasıl geliştiğini tahmin edersiniz sanıyorum.  Son derece hoşnut olarak Ankara’dan ayrılırken edindiğimiz intiba, insanlara ulaşılmadan, gönüllere girilmeden gönüllere taht kurulmadığı yönündeydi.

Gönül kapılarının kilidi içeridedir, dışarıdan zorlamayla açılmaz. Güven de gönül kapılarını açan yegane anahtardır! Gönüllere girmeden, gönüllere ulaşmadan, gönüllerde taht kurulmaz!