Türkiye -Bulgaristan parlamentolar arası dostluk grubu, başkanın son aylarda Bulgaristan’a peş peşe yaptığı ziyaretler spekülasyonlara sebep olmuştu.

Bu ziyaretlerin spekülasyonlara neden olmasının esas sebebi orada yeni kurulan parti yönetimindeki belli kişilerin, yaptıklarından dolayı parti teşkilatları nezdinde kredilerinin tamamen tükenmiş olmasından dolayıdır.

Artık birer siyasi mevta olduklarını anlayan bu belli kişiler, kendine yer edinme derdine düşmüş, buradaki bazı bürokratların da desteği ile yukarıda bahsettiğimiz siyasi mercii de yanlış yönlendirerek onu olmayacak işlerin içine sürüklemişler ki zaten bu girişimler işgüzarlıktan öteye geçememiştir.

İnfiale yol açan bu konuyla ilgili tartışmalar henüz sona ermemişken, yeni bir spekülasyon konusu çıktı ortaya.

Balkan-Rumeli Konfederasyonu Onursal Başkanının Bulgaristan’daki soydaşlarımıza yaptığı birleşme çağırısı.

Bu demecinden sonra, “leb” demeden “leblebi” anlama meraklısı bazı niyet okuyucuları hemen fırtınalar estirdi.

Eski partiye asla dönüş olmayacağını, oradan kopanlar ne pahasına olursa olsun eski partinin çatısı altına girmeyecekleri hususunda yoğun tepkiler geldi.

Oysa Konfederasyon onursal başkanı gidin eski partiye katılın demedi.

Sadece birleşerek haklarımızı daha etkin biçimde savunabileceğimizi belirtmek istedi, milletvekili sayıları ile örnek vererek.

Kaldı ki birlik beraberlik içinde olmak hepimizin arzu ettiği bir durumdur.

O zaman bu kadar aşırı reaksiyon vermenin sebebi neydi?

Sebep bu sözleri yanlış okumak!

Yoksa tabi ki eski partiden kopan oylar geri gitmez.

Burada olayları iyi okumak lazım.

DPS’den kopup,yeni kurulan partiye gelen oyların sebebi yeni partiye teveccühten çok, eski partiye olan tepkiden dolayıdır.

Bundan dolayı da ne olursa olsun bu kişiler eski partiye dönmez.

Alternatif oluşumlara gider ama eski partiye dönmez.

Bunun farkında olan DPS zaten oradan kopan oyların peşinde değil.

Onlar da çok iyi biliyor gidenlerin artık geri gelmeyeceklerini.

DPS’nin esas çare aradığı hususun,partiden daha fazla kopma olmamasıdır.

Dertleri safları sıklaştırmaktır.

Bundan dolayı parlamentolar arası dostluk grubu başkanının bazı kişilerin aklına uyarak yaptığı girişimlerden çok hoşnut kalmadılar.

Kalmadılar ki pek duyulmasını bile istemediler.

Çünkü kendi tabanında olumsuz karşılanacağını iyi bildiklerinden.

Bundan öte zaten partiden ayrılanlar ile köprüler iyice atıldı.

Bu eski parti üst yönetiminin demeçlerinden fazlasıyla belli.

Ne dediler:

“Geri gelmek isteyen gidip bulunduğu bölgedeki teşkilatlarımıza sıradan üye gibi kaydını yaptırsınlar.”

Yani bunun anlamı şu: “Partide istenmiyorsunuz.”

Sonuç olarak Gençoğlu’nun sözlerine yorum hatasından kaynaklanan aşırı tepkiler meydana gelmiştir.

Temelde sözleri doğru.

Oradaki çıkarlarımızın, varlığımızın korunmasını, birlik beraberlik içinde hareket etmek istemek aklıselim herkesin ortak arzusudur.

Şu da bir gerçek ki bu aşamada çatıda bir birleşme söz konusu değildir.

Birleşme eninde sonunda olacaktır.

Ancak en sağlıklı birleşme tabandan, insanımızın ortak aklı ile oluşan bir birliktelik.

İnsanımız doğru yolu bulacaktır. Tarih boyunca bu defalarca ispatlanmıştır.

Eninde sonunda suyolunu bulacaktır.