Aylardır hatta 1 buçuk senedir neler çektik şu illetten, kimi sevdiğini kaybetti, kimi işini kaybetti, kimi yuvasını yıktı, kimi psikolojisini kaybetti… Kaybeden kaybedene de acaba şu bir senedir bir şey kazanan var mı?

Bence yok çünkü bir senedir aslında yaşıyormuş gibi görünüp aslında yaşamadığımızın farkındayız. Yaşamak huzurdur, mutluluktur, temiz havada derin derin nefes almaktır, sevdiğine sıkıca sarılmaktır, dağ bayır gezmektir, doya doya denizi, gölü seyretmektir. Kim bunları yaptı ki? Kimse yapmadı çünkü başımızdaki illet inatçı, biz yaşamaya kalksak tehdit eder kimi başımızda bitiyor.

Evet çok ama çok sıkıldık, çok bunaldık belki de artık hiçbir şeye tahammülümüz kalmamış olabilir ama sık be dişini arkadaş bak son 17 gün vicdanınla otur evinde illete yenilme!

Bir senedir ha indi vaka sayıları yasaklar kalksın, ha çıktı vaka sayıları yasaklar gelsin. Resmen oyun oynuyor gibiyiz. Arkadaş bu illet sana zarar veriyor sana. Sen kendini düşünmüyorsan neden başkası seni düşünsün ki.

Yasaklar kalkıyor, her kafadan bir ses çıkıyor ‘ya arkadaş yasaklar neden kalkıyor, hepimiz öleceğiz, yasaklar geri gelsin’ yasaklar geri geliyor ‘millet aç aç nasıl yasaklıyorlar, bu esnaf ne yiyecek içecek’! Burada inanın ‘esnaf ne yiyecek ne içecek’ sözünü yazarken boğazım düğümlendi. Evet esnaf şu an 17 gün dükkanını kapatıyor. Sabah yaptığı siftahla akşam evine ekmek alan esnafım 17 gün siftah yapıp ekmeğini alamayacak. Zor durumdayız, herkes zor durumda…

Bu esnaf belki yeni aklına geldi ama aslında bu esnaf son bir yıldır o dükkanı defalarca kapattı, aç kaldı, yasaklara uydu. Ama sen uymadın bak sen uymadığın için işte o esnaf yine 17 gün dükkanını kapattı.

Esnafını, milletini, çocuğunu, yardıma muhtaç arkadaşını ve en önemlisi de devletini düşünüyorsan şu 17 gün otur oturduğun yerde de artık herkes yaşasın!