Bilindiği gibi Tıpta ilerleme birden bire yaşanmadı. Her şeyin bir deneme yanılma yöntemi oldu. Lokman Hekimin bilgilerinden ilerleyerek yola çıkıldı, günümüze kadar sürekli yenilenerek geldi ve yenilikler dünya var oldukça devam edecektir. Sağlık konusunda en zor dönemleri şüphesiz geçmişte yaşayan nesiller olmuştur. Olmayan sağlık teşkilatı, gelişmemiş tedavi yöntemleri, bulunulmamış ilaçları ile çektikleri sıkıntıları düşünüyorum da; örneğin orta çağda kanserin ne olduğu bilinmiyordu. Tedavi diye buldukları uydurma yöntemle sadece insanlara boş umut veriyorlardı. Kanserli bölgeye, köpek yavrusu, tavşan, kuzu gibi hayvanların kestikleri etlerini koyarak tedavi ettiklerini düşünüyorlardı. Mucize eseri kurtulan var mıydı bilinmez. Daha başka şaşırtıcı tedavi yöntemlerini sıralamak istersek; domuz gübresini söyleyebiliriz. Bu gübrenin doğum sancısına iyi geldiği söylenirdi ama doğru değildi. Gelincik testislerinin göğüs bölgesine konulunca doğum kontrolü güven altına alınmış olunurdu ki çok alakasız bir mantık, işe yaramayan yöntemdir. İngiltere’de veba salgını sırasında kullanılan yöntemde şaşırtıcı, öyle ki salgından korunmak için koruma ilacı olarak çocuklara sigara içmeleri söylenirdi. Boğulan kişilere de sigara dumanı verilirdi, bu da İngiltere’nin Ortaçağdaki tedavi yöntemi arasındaydı. Çek Cumhuriyetinde de tümörleri iyileştirmek için radyo aktif madde radon kullanılırdı, bu da hastayı akciğer kanseri yapardı. Frengi ve Tifonun tedavisi de civaydı. Oldukça tehlikeli olan civa hastaları zehirleyerek öldürüyor, görünüştede hastalıktan öldü kabul edilirdi.1800'lü yıllarda diş çıkaran bebeklere morfin ve alkolden oluşan yatıştırıcı şurup verilirdi. Bebeği sakinleştirir ve uyuturdu. Tabii ki beynini uyuşturduğu düşünülmezdi. Şükür ki günümüz teknolojisinin gelişmesi sayesinde modern Tıpta büyük ilerlemeler kaydedildi. Çoğu alanda hastalıkların erken teşhisiyle insanların hayatları kurtarıldı. Erken ve doğru teşhis hem hayat kurtarır hem de insanların yaşam kalitelerini arttırır. Bazen şansızlık yaşanır, yanlış teşhis, insanın hayatını karartır. İnsanların ya hayatını yok eder, ya da yaşam aktivitelerini ortadan kaldırır Hepimizin bildiği gibi verilen ilaçlar bir bölgeyi tamir ederken, diğer bölgeleri devre dışı bırakıyor. Bir dertten kurtulmak için, bazen başka dertlere yelken açıyoruz. Vücudumuzun adeta çöp kutusu sayılan böbreklerimiz nelerle mücadele edip ayakta kalmaya çalışıyor son hadde kadar. Başımızı, dişimizi, midemizi, kemiklerimizi iyi edeceğiz diye böbreklerimize ne işkenceler yapıyoruz. Bile bile çaresizlikten kendimizi iyi etmek amacıyla aldığımız ilaçlar keşke kalıcı şifa olabilseler. Gelecekte sağlık konusunda daha güzel günlere yol alacağımız kesin. Eskiye bakarsak, nereden nereye yol aldığımızı görür, günümüzün aydın, parlak, teknolojinin en verimli zamanlarını yaşadığımızı fark ederiz. Saygılar…