Ülkemizde neredeyse her kuruma sızmayı başaran bu güruhun dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi Balkanlar’da da bazı ülkelerde ,Kosova gibi ,daha fazla bazı ülkelerde daha az olmak üzere  kendilerine etki alanları yaratmışlardır.

Özellikle son yıllarda (17 Aralık 2013 öncesi dönemi kastediyoruz) oralarda daha faal olmalarının sebebi mevcut iktidar olmuştur.

Hatta o dönem Balkanlar’a yönelik politikalar neredeyse tamamen cemaatin güdümüne bırakılmıştı.Bunun yanlış olduğukonusunda yıllardan beri belli yerlere uyarılarda bulunduk, buradan yazılar yazdık.

Ama herşeye rağmen, oraları etki altına alabilmek için büyük gayret içinde olmalarına rağmen bekledikleri neticeyi alamamışlardır.

Bunun birçok sebebinin yanı sıra  oralardaki soydaşımızın eğitim seviyesinin yüksek olması önemli rol oynamıştır.

Her ne kadar belli çevreleri etki altına almayı başarsalar da hiç bir zaman arzu ettikleri sonucu elde edememişlerdir.

Özellikle Bulgaristan’da hedeflerinin çok altında kalmışlardır.

Bunun en büyük sebebi de orada  soydaşlarımızı temsil eden parti, yani HÖH olmuştur.

Her ne kadar özellikle son günlerde HÖH - FETÖ ilişkilerinden bahsedilse de bunların arasında kurumsal bazda hiç bir zaman işbirliği olmamıştır.

Bireysel olarak belli kişilerin bunlarla değişik çıkar münasebetleri içerisinde bulunmuş olabilir o ayrı.

Hatta tam tersine; 

HÖH orada yapmak istedikleri faaliyetlerine engel olduğu için bu FETÖ’cüler o dönemler ( 17 Aralık 2013 öncesi) HÖH yönetimine karşı tavır almakla kalmamış iktidar partisinin dönemin başbakanını da HÖH’e karşı cephe almasını sağlamışlardı.

Akabinde  süreç iktidar partisinin HÖH’tenhimayesini çekmesi ile sonuçlanmıştır.  

Ve hatırlanacağı üzere de bu FETÖ’nün adamları da partiyi bölünmeye götürecek, yeni oluşum için ön ayak olmuşlardı.

Bu FETÖ’cüler yeni parti kurdurmakla kalmamış HÖH’ün onursal başkanının da eksen kaymasına, yani ruslarla işbirliğine gitmek zorunda bırakmışlardır.

Neden böyle bir şeye mecbur kaldığını da 04.06.2016 tarihli yazımızda açıklamıştık.

Özetle son günlerde yazılanların aksine o dönemler HÖH’ünFETÖ’cülerle bırakın işbirliği yapmasını , tam tersine oralarda istedikleri gibi faaliyette bulunmalarını engellemişlerdir.Burada doğruları konuşmak lazım.

Herşey yaşanmış olabilir. HÖH liderinde üç yıldır eksen kayması yaşanmış ve farklı yerlere hizmet ediyor olabilir ama burada gerçekleri söylemek lazım.

Bulgaristan’da FETÖ’cüler istedikleri etkinliğe ulaşamadılarsa bu HÖH’ün bunlara karşı olumsuz tutumundan dolayı olmuştur.

O zamana kadar HÖH her zaman ülkemiz ile sıkı işbirliği içerisinde bulunmuştur.

İplerin kopmasına sebep olan tam da bu iktidar partisinin içinde bulunan FETÖ’cülerin sayesinde olmuştur. (16.10.2013 tarihli yazımız)

Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi bireysel bazda birileri belli çıkarlar için bunlarla  işbirliği yapmış olabilir.

Kaldı ki bunların her yerde adamları var. İster istemez bunlarla bir yerde temas edersiniz.

Bunlardan biri de K.Dal’ın kurduğu partinin başında bulunan kişi ülkemize eğitime gönderilmiştir.DOST içinde iki milletvekili İlahiyat kökenlidir.

Bunların mutlaka bu FETÖ’cülerlee bir yerde yolları kesişmiştir.

Şimdi  bu kişiler FETÖ’cülerle  işbirliği yaptıkları anlamını mı taşımakta.

Bu konuda birşeyler söylenecekse  HÖH yönetimi veya oradan ayrılan ve DOST partisini kurmuş kişiler veya K.Dal’ın partisinin yönetiminde görev yapanlar söyler.

Bunun dışında  söylenecekler spekülasyondan ibaret olur.