Korona günleri bizim ne kadar gevşek bir karaktere sahip olduğumuzu ortaya koyuyor...

Sağlık Bakanı adeta yalvarırcasına, evde kalın diye rica üstüne ricada bulunuyor.

En iyi tedbir evde kalmaktır diyor.

Demokrasimizin uç beyleri bazı muhtarlar taziye çadırı kurulmasına izin veriyor ve aynı anda 92 kişiye korona bulaşıyor.

Bazı belediye başkanlarımız toplu iftar yemekleri organizasyonu icra etmeye çalışıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kibarca ama birazda Kasımpaşalı olmanın hakkını vererek tehdit demeyelim ama normalleşme kurallarına uyulmazsa daha geniş kapsamlı tedbirler almak zorunda kalırız diyor ama...

Ajanslardan düşen fotoğrafları görüyoruz.

Özellikle de kapalı  çarşı fotoğrafları dehşet verici...

Ne Erdoğan'ın kullandığı fiziksel mesafeye uyan var

ne de Sağlık Bakanı Koca'nın kullandığı sosyal mesafeye uyan var...

Uyan varı geçtim takan yok.

Ondan sonra ekranlarda hangi haberleri izliyoruz söyleyeyim...

Rize, Batman, Kırıkkale gibi vakaların sıfırlandığı illerde ya da bir ikiye düşen kentlerde ikinci dalga demeye dilim varmıyor ama bir dalga durumu oluşuyor.

Havamızı alalım dışarı çıkalım ama kalabalığa asla karışmayalım.

Bayramlık bir çift ayakkabı, iki gömlek için hayatımızı tehlikeye atmayalım.

O ayakkabıya bir daha giyemeyeceksen ne anlamı kalır aldığın pabuçların.

Şimdi bana ağır ve itici bir yazı olmuş diyenler olabilir.

Ama inanıyorum ki tam tersine az bile söylemişsin diyenler de kulaklarımı çınlatmıyor değil.

Bu arada insanlar ekmek derdinde ne olacak diyenler varsa onlara da soruyorum.

Çarşı pazarda her haliyle alışverişe ya da gezmeye çıktığı belli olan insanlar neyin ekmek derdinde acaba?

Birbirimizi kandırmayalım.

Kendi hayatımızı hiçe sayıyorsak karşımızdakinin hayatına değer verelim...

Mübarek Ramazan günlerinde kul hakkına girmemek için yapılabilecek en büyük saygı hareketi budur.

İnsanımız cemaatle namaza gidemezken çarşı pazarların, AVM'lerin böylesine şişmesi benim kanıma dokunuyor doğrusu...

Varsın gerici desinler umurumda değil.

Gericiyim ama insan sağlığına önem veriyorum.

Kalabalıklara dalmıyorum.

Çok mecbursam maskemi mutlaka kullanıyorum.

Bu zamanın vatandaşlık ve insanlık görevi bu.

Eğer hava almak istiyorsam da, insanların içinde değil doğada alıyorum.

Çünkü en güzel hava orada...