Ekonomik güçlenmenin vazgeçilmez sacayaklarından biridir demokrasi... Ve demokrasinin de olmazsa olmazı seçim sandıkları... İşte o sandıklar vatandaşın önüne konulduğu dönemde biraz geri planda kalan ekonomi sabırla bekler sonuçları...

Ahmet KUNDAKCI
Fazla unutmaya gelmeyecek kadar nazlıdır ekonomi hazretleri...

İnen çıkan altın, döviz fiyatları, mevsimi gelmesine rağmen normalin üstü seyreden sebze meyve fiyatları, 
yüksek banka faizleri ABD'nin dünyaya kafa tutmasının ötesinde Çin'e, İran'a karşı insafsız tutumu 
derken 31 Mart seçimi sonrasında ülkece ekonomiye odaklanacaktık ki İstanbul seçimlerinin 23 Haziran’da yenilenmesi gündeme gelince 84 günlük rötar kaçınılmaz oldu. 

..Ve o 23 Haziran'ı da atlattık...

İkinci İstanbul seçim sonuçlarında demokrasinin gereği karşılıklı iyi niyet adımları gelince abuk subuk fırtınalar kopmadı...

Ekrem İmamoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı ile ilk fırsatta görüşeceğim ve kendisiyle uyum içinde çalışmaya hazırım" değerlendirmesinde bulundu. 

İmamoğlu'nu ilk kutlayan da rakibi Binali Yıldırım oldu. 

Ardından bir kutlama da Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geldi. Ve en çok ne diyeceği merak edilen MHP lideri Devlet Bahçeli de sağduyulu bir çağrı yaptı: "Demokrasinin gereği yaşanmıştır. Şimdi ekonomiye odaklanmanın zamanıdır." 

..Ve çok da doğru söyledi: İş dünyası da tıpkı Bahçeli gibi düşünüyor. "Şimdi, yerel ve merkezi idarelerin sorumluluklarını ve vaatlerini gerçekleştirme zamanıdır!" diyor. 

..Ve iş dünyasının taleplerini özetleyecek olursak bakın heybelerinde daha ne çağrılar var. 

“Yerel kalkınmanın kilit aktörlerinden olan yerel yönetimler, kent ekonomisinden tutun da kadın ve çocukların ihtiyaçlarına, eğitimden gençlerin sorunlarına, altyapıdan çevreyi kapsayan seçim öncesi vaatleri hayata geçirme vakti artık gelmiştir. 

2023 yılı hedeflerine geçici tedbirlerle değil kalıcı ekonomik reformlarla ulaşılacağı bellidir. 
Bu yolda da zamanı verimli ve etkin kullanmalıyız.

 Vakit kaybetmeden ülkenin ana gündemi olan yapısal ve ekonomik reformlara odaklanılmalı. 
 

YENİ BİR EKONOMİK MODEL

Riskleri fırsata çevirecek en büyük teşvik; ekonomimizi ve demokrasimizi güçlendirmektir.

Ülkemizin, yüksek verimlilikle yüksek katma değer yaratacak ve küresel rekabetçilik gücünü artıracak kalkınma odaklı yeni bir ekonomik modele ihtiyacı olduğu açıktır. 

Ekonomimizin lokomotifi KOBİ’lerimizin yeniçağın dijitalleşen dünyasına hızla uyum sağlamaları; özellikle orta ve yüksek teknoloji yatırımları ile ihracat odaklı kapasitelerinin artırılması, ülkemizin de gelişmesi ve güçlenmesi için önemlidir.

Artık ülkemizde siyasiler kutuplaştırıcı dilden uzaklaşarak, birleştirici bir dille hareket etmelidir.

Katma değerli üretime yoğunlaşıp, enflasyon ve yüksek faizle mücadele ederek üretimin hakkını vermeliyiz. 

2023 hedeflerine ulaşmak için çalışacağımız seçimsiz 4 yılı hep birlikte çok iyi değerlendirmeliyiz.

..Ve son olarak siyasi parti adaylarının bir iki aksilik yaşansa da ekranlara çıkarak bu buluşmanın önümüzdeki seçimlere örnek olmasını diliyoruz.”