Liyakat ve ehliyet son yılların en çok tartışılan konularından.

Bunun gayet tabi ki belli sebepleri var.

Uzun süre görev başında kalan iktidarların sonlarını getiren her zaman yozlaşma olmuştur.

Mevcut iktidar erbapları da, özellikle son yıllarda daha bariz olmak üzere eş, dost, hısım, akraba görevlere getirerek bu hastalığa yakalandığını açıkça belli etmekte.

Makam sahibi olanlar kendi tanıdık bildik ve güvendikleri kişileri görev başlarına getirebilirler.

Ama olmazsa olmaz koşul olan liyakat gözardı ediliyorsa burada ciddi sıkıntı var demektir.

Ve uzun süredir bu kriterin gözardı edildiğini medyaya yansıyan haberlerden görebiliyoruz.

Hal böyle olunca kurumlarda yaşanan sıkıntılar ve başarısızlıklar da kaçınılmaz oluyor.

Liyakatsizlik bir yere kadar tolere edilebilir de.

Bilmeyen kişiyi eğitirsiniz.

Ama liyakatsizliğe bağnazlık da eklenince işte asıl sıkıntı burada ortaya çıkıyor.

Bağanazlık veya yobazlık saplantılı kişilik demektir.

Bu tür kişileri eğitmeniz veya fikirlerini değiştirmeniz mümkün değil.

Ve asıl sorun bulundukları makamları bu anlayışla yönetmeye kalkışmalarında ortaya çıkıyor.

Neredeyse gün geçmiyor ki kurumlarda görev yapan bu tür kişilerin hal ve davranışları ile bağnazlıklarını ortaya çıkarmasınlar.

Cubbeli sarıklı fotoğraflar paylaşan üst düzey bürokratlar mı ararsınız, absürd demeç ve fetfalar verenler mi?

Medyada her gün benzer haberler görmek mümkün.

Bunların bulunduklarını görevlerin hakkını vermedikleri aşikar olmakla beraber etraflarına gericilik ve çağdışılık da saçıyorlar.

Yobazlığın ne anlama geldiğini anlatmaya gerek yok.

Kısaca yobazlık, bağnazlığın dindeki karşılığıdır.

Peygamberimiz ( s.a.v.) açıkça:

"Dinde aşırılıktan sakınınız, sizden öncekiler ancak bu yüzden helak oldular" diye nasihat de verdiği halde bu yaklaşımların din ile alakası olmadığını söylemeye gerek yok sanırız.

Ülkemizdeki ehliyetsiz ve yobaz kesimin altın çağını yaşadıkları bir gerçek.

Birçok kişi bu durumdan endişeli ancak biz de tam tersini söylüyoruz: Bunların ortaya çıkması inanılmaz büyük hayırlara vesile olacaktır

Çünkü bunlar bu gün değilse yarın, olmazsa öbür gün, günün birinde mutlaka ortaya çıkacaklardı.

Son zamanlarda bunlar istediklerini söyledi, onlar gibi düşünmeyenlere hakaret etti, zaman zaman işi fiili saldırılara kadar götürdü.

Bunun ötesinde birçok kurum ve kuruluşta idareci, yönetici yapıldılar ki ülkemiz için en faydalı bu görevlendirmeler olmuştur.

Yapılan görevlendirmelerden dolayı bu ülke şunu net olarak gördü.

İnsanımız ileride kimlere destek verilmemesi gerektiğini çok iyi anladı.

Bu zihniyetin ortaya çıkması, kimlerin asla karar verici pozisyonlara getirilmemesi gerektiği açısından son derece önemli bir tecrübe olmuştur.

Sonuç olarak kamuoyunun bir kısmının duyduğu endişelerin aksine ülkemiz muassır medeniyetler seviyesine ulaşma yolunda emin adımlarla yürümeye devam edeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.

Kaldı ki bu cübbeli sarıklı sapkınlar çıktıkları deliklere geri girmeleri yakındır.

Ne kadar mı yakın?

Yarından da yakın.