PISA- uluslararası öğrenci değerlendirme programıdır.
Önceki günlerde yerli PİSA olarak bilinen "ABİDE" eğitim araştırma sonuçları yayınlandı.
Ortaya çıkan vahim sonuçlar eğitim sistemini bir defa daha tartışmaya açtı.
Zaten son yıllarda ülkemiz, öğrencilerimizin aldığı notlara göre OECD ülkeleri içinde hep son sıralarda yer almakta.
Bunun sebebi nedir?
Bu konularda binlerce yazı yazıldı.
Bu işin uzmanı olan kişiler de, olmayanlar da sayısız yorumda bulundu. 
Değişik fikir ve öneriler getirildi ancak herkes mevcut eğitim sisteminin doğru olmadığı fikrinde birleşti.
Sorun eğitim sisteminin temelinde ve burada topyekûn radikal reformlar yapılmalıdır.
Burada bizim eğitim sistemimizin ‘ezbercilik’ üzerine kurulu olduğunu, ‘zekâ ve analitik’ düşünceyi ön plana çıkarma üzerine olmadığı konusuna girmeyeceğiz.
Bu konuda sadece Mark Twain'in sözlerini hatırlatmak yeterli sanırız: "Eğitim kafayı geliştirmek demektir, belleği doldurmak değil."
Bu sistem zaten öteden beri aynı.
Burada üzerinde durulması gereken konu son yıllarda neden eğitim sisteminin daha da gerilediği meselesidir.
İşin uzmanları bu konuda sayısız gerekçeler ileri sürebilir.
Biz dikkat çeken birkaç noktaya vurgu yapmak isteriz.
Okulları eşitleme gayreti içinde uygulamaya sokulan değişiklikler belli oranda makasın kapanmasına sebep oldu ama bu aşağı yönde gerçekleşti.
Okullara yerleştirme kriterleri öğrencilerin başarısına göre değil, yerleşim yerine göre yapılınca, yani başarılı, başarısız öğrenci aynı ortamda eğitim almaya başlayınca başarısız öğrencinin seviyesi yukarıya çekileceğine, başarılı öğrencilerin seviyesi aşağıya çekilmiş oldu.
Ama burada bize göre bu iç karartıcı tablonun ortaya çıkmasının asıl meselesi daha başka.
Sağlıkta yapılan hatalar maalesef eğitime de yansıdı... 
Aynı durumlar eğitimde de söz konusu. En ufak bir sıkıntıda öğrenci öğretmenini velisine şikayet etti, veli de gelip öğretmenin yakasına yapıştı, onları şikayet edip durdu.
Öğretmenler de sürekli soruşturma geçirmekten ve velilerin tacizlerinden bıkıp usandığından eğitimden de, disiplinden de taviz vermeye başladılar.
Disiplin olmayan yerde düzen olmaz.
Düzen olmayan yerde başarı da yoktur.
Oysa II. Murat derslerde yaramazlık yapan oğlu Mehmet'in hocası Akşemseddin'e saygı duysun diye önünde tokat atmayı öğütlemişti.
Koskoca padişahın oğlunun uslu ve terbiyeli bir öğrenci olması uğruna yediği tokat varken iktidarın velilerin ikide bir öğretmenlerin kapısına dayanıp hesap sorma yaklaşımına göz yumarsa öğretmenler de belli noktadan sonra görevini ona göre yapmaya başlar. Yoksa ne öğretmenler daha kalitesiz ne de öğretim kitapları. 
Eğitim sistemi yıllardan beri belli seviyelerde gidiyordu ama son yıllarda yaşanan dramatik düşüşün sebeplerinden biri tam da bu bahsettiğimiz popülist yaklaşımlardır.
Bir devletin gelişmişlik göstergelerinin en önemli iki temel unsuru sağlık ve eğitimdir.
Bu alanlardaki durum bir ülkenin gelişmişlik düzeyi ile doğru orantılıdır.