Bursa’nın yerli halkı olup da Abdal Simit Fırını’nı bilmeyenimiz hemen hemen yok denecek kadar azdır. Bilmeyenlerin çoğu da zaman içinde mutlaka bir yerlerden, birilerinin tavsiyesi üzerine yemiş ve memnun kalmıştır. Örnek gösterilecek kişi sorarsanız bendeniz bir İstanbul göçmeni olarak yıllar öncesinden, arkadaş tavsiyesi ile gittim, aldım ve çok beğendim ki simit sever olmak da şart ve ben bir simit severim, simit sevenlere mutlaka tavsiye ederim. Oranın özelliğinden olacak ki ne zaman gitsem, sürekli sıcak simit satış anlayışı yerleşmiş, bu da simidi sıcak yemeği sevenler için bulunmaz bir nimet. Arkadaşım bana yıllar öncesinden o fırının bir yatırın fırını olduğunu söylemişti. Benim daha da çok ilgimi çekti. Özellikle Abdal Mehmet türbesini ziyaret etmiştim. Sonra tarihi hakkında bir araştırma yaptım: Bursa’nın fethinden önce, Osmangazi’ye yardım ettiği söylenen, Emir Sultan Hz.leri ile aynı devirde yaşamış ve Emir Sultan’ın Çekirge kaplıcalarına giderken, yanına uğrayıp sohbet ettiği, bir Bursa evliyasıymış. ll. Murat tarafından yaptırılan türbesi, camiisi, çeşmesi bugünde varlığını devam ettirmektedir. Evliya Çelebi bu türbe ile ilgili: - Yol üzerinde gelip geçenlerin dinlenip, ibadet ettiği güzel bir türbe olarak niteler. Sultan Yıldırım Bâyezıd Han, Abdal Mehmet’e dünyanın en önemli üç zevkini sormuş. O da: - Yemek, içmek ve dışkılamak diye cevap vermiş. Sultan cevabı beğenmediği için cezalandırmış ancak bir süre sonra kabız olup acı çekince, Abdal’ın kerametini anlayıp camiinin yanına tuvaletler yaptırmış. Bu tuvaletlerin kabız olanlara iyi geldiği de söylenir. O yıllardan bu yıllara kadar geçen tarihte türbesinin karşısında bulunan ve ismiyle anılan Abdal fırının geçmişi de yüzyıllar öncesine dayanmış. Eskiden somun ekmek pişirilen fırında, bugün odun ateşinde simit ve çeşitleri pişmekte. Tuz pazarı mahallesinde yer alan bu fırının sıcak simidini yemeden ve yanındaki türbede bulunan Abdal Mehmet Hz.nin ruhuna Fatiha okumadan geçmeyelim. Hem karnımız doysun, hem de sevap kazanalım. Saygılar…