Seçimler artık geride kaldı.

Sonuçların başarılı olup olmadığı konusunda herkes kendi yorumunu kendi yapsın.

Ama şunu vurgulamak gerekir ki, eyyamcıların ve militancılık yapanların görüşlerini bir kenara bırakırsak, ki bu tür insanların bu davranışlarının arkasında her zaman komersiyal düşünceler vardır, bu sonuçlara göre DOST ciddi şekilde çalışma stratejilerini gözden geçirmelidir.

Çünkü Bulgaristan için artık erken seçim kaçınılmazdır.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucu  ne olursa olsun ki, Başbakan kendi adayının seçilemediği takdirde istifa edeceğini açıklamıştır, erken seçim için bir defa ok yaydan çıkmıştır.

Bu seçimlerin ardından iktidarın adayı seçilse bile Hükümetin içinden özellikle aldıkları nispeten iyi sonuçlara istinaden milliyetçi partilerin  arasından  mutlaka çatlak  sesler yükselecektir.

DOST’un şansı da parti olarak ilk seçimleri Cumhurbaşkanlığı gibi nispeten kendilerini doğrudan etkilemeyen  seçimlere denk gelmesidir.

Bu seçimlerde kendilerini tartmaimkanı bulmuşlardır.

Gereken dersleri çıkarmak, hatalarını düzeltmek için onlara bir fırsat olmuştur.

Bundan sonra vakit kaybetmeden çok daha yoğun çalışma temposu içine girip, başkalarının  aldığı sonuçlara veya başarısızlıkları ile ilgilenmeden, kendi işine odaklanmalıdırlar. 

Her şeyden öte de insan odaklı siyaset yapılmalıdır ki, zaten siyasetin özü de budur.

Kendi adımıza başından beri olduğu gibi her zaman  DOST’un yanındayız.

Öyle de olmaya devam edecektir.

Ama Soydaşımıza  karşı açık ,net şeffaf oldukları sürece demiştik.

Eski zihniyet ile, insanımızdan kopuk, kendi çemberlerini oluşturarak, onları  seçimlerde adeta sadece  “dolgu malzemesi” olarak kullanmaya kalkışarak  siyaset yapmalarına ilk karşı çıkan biz oluruz diye de eklemiştik.

Yeni partinin karşısında bir çok sıkıntı ve engel çıkarıldığı bir gerçektir.

Bundan dolayı hepimize düşen görev bu sıkıntılı dönemlerde bizleri, ülkemizi,çıkarlarımızı temsil etmek için yola çıkan bu oluşuma destek vermektir.

Zaman hatalardan ders çıkarıp çalışma zamanıdır.

Genel Başkanın niyetinden, amacından şüphemiz yoktur.

Desteğimiz bu niyet ve amacı iyi bildiğimizdendir.

Diğer taraftan da bazı sıkıntılı kişiler kendilerine çeki düzen vermelidir. Vermelidir ki daha başından  bu harekete yazık olmasın.

Vatandaş bir defa hayal kırıklığına uğursa olay biter.

Bu insanlara dürüst davranacaksınız. Kimsenin DOST’a veya başka birine borcuyoktur, ihtiyacı da yoktur.

Belli insanlar hariç herkes burada Türklüğümüz için , dinimiz için varlığımız için birşeyler yapma gayreti içinde.,

Ve zor zamanda güvendiğiniz etrafınızdaki eyyamcıların bir tanesini bile bulamazsınız.

Neydi?

“Abdalın dostluğu köy görünene kadar”

Doğruları konuşmak lazım.

Acı söylenmeye yerde acıyı tatmak kaçınılmaz olur ,demiştik bir yazımızda.

Sadece menfaat  için yanınızda bulunup dost gibi görünenler  kusurlarınızı söylemez, hoşa gidecek şeyler söyler, dost ise kusurunuzu söylemekten çekinmez, bunu görev bilir.

Bundan dolayı dedelerimiz:

” Dost ağlatır, düşman güldürür”  demiş.