Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kütüphane 2019 istatistiklerini önceki gün paylaştı.

Ülke olarak yeni tip koronavirüsle tanışmamızın ve mücadele etmemizin 104. günü.

Türkiye genelinde 2019 yılında 1 milli kütüphane, bin 182 halk kütüphanesi, 610 üniversite kütüphanesi ve 30 bin 618 örgün ve yaygın eğitim kurumu kütüphanesi olmak üzere toplam 32 bin 411 kütüphane mevcut. Milli Kütüphane kayıtlı üye sayısı 137 bin 14, halk kütüphanesi kayıtlı üye sayısı 3 milyon 955 bin 908 ve üniversite kütüphanesi kayıtlı üye sayısı 3 milyon 568 bin 73 oldu.

Milli Kütüphanedeki kitap sayısı, 2019 yılında 2018 yılına göre yüzde 1,3 azalarak 1 milyon 443 bin 751 oldu. Milli Kütüphanedeki diğer materyal sayısı ise yüzde 5,9 azalarak 185 bin 527 oldu. Milli Kütüphaneden yararlananların sayısı 2019 yılında, 2018 yılına göre yüzde 12,2 artarak, 711 bin 523 oldu.

Halk kütüphanelerinin sayısı 2019 yılında, 2018 yılına göre yüzde 1,7 artarak bin 182 oldu. Halk kütüphanelerindeki kitap sayısı 2019 yılında bir önceki yıla göre yüzde 3,9 artarak 20 milyon 742 bin 540 oldu.

Halk kütüphanelerine kayıtlı üye sayısı 2019 yılında, 2018 yılına göre yüzde 39,3 artarak 3 milyon 955 bin 908 oldu. Bu kütüphanelerden yararlananların sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 11,4 artarak 31 milyon 451 bin 920 oldu.

126'sı devlet 72'si vakıf üniversitesi olmak üzere 198 üniversitemizde kütüphane mevcuttur. Kütüphane sayısı, 2019 yılında 2018 yılına göre yüzde 2 artarak 610 oldu. Üniversite kütüphanelerindeki kitap sayısı 2019 yılında, 2018 yılına göre yüzde 2 artarak 17 milyon 945 bin 383 oldu. 2019 yılında e-kitap sayısı 2018 yılına göre yüzde 6,8 artarak 98 milyon 292 bin 758 oldu.

Resmi okul, özel okul ve özel kurs kütüphanelerini kapsayan örgün ve yaygın eğitim kütüphanelerinin sayısı, 2019 yılında 2018 yılına göre yüzde 3,1 artarak 30 bin 618 oldu. Örgün ve yaygın eğitim kütüphanelerindeki kitap sayısı, 2019 yılında 2018 yılına göre yüzde 5,8 artarak 32 milyon 6 bin 784 oldu.

Bu verileri iyi okumamız gerekiyor. Evet, kütüphane sayıları ve okuyan insan sayısı az değil ama yeterli de değil.

Hep birlikte çözüm aramamız lazım.

Türkiye’de 1964 yılından beri Mart ayının son haftası ‘Kütüphaneler Haftası’ olarak kutlanır.

56 yıldan beri ‘kütüphaneler haftası’ olarak kutlar ve sonra rafa kaldırırız ve unuturuz neredeyse.

TÜİK yıllık kütüphane verilerini bile o haftaya yetiştiremiyor.

Okuma alışkanlığını edinmek için, kitap, gazete ve dergileri okuma sevgisini daha çok aşılamak gerekiyor.

Kütüphaneler sadece süslü ve “var” demek için değil okumak için istifade edilecek mekânlar olmalıdır.

Gelişen teknoloji ile bilgiye ulaşım kolaylaşırken maalesef okuma alışkanlıkları azaldı. Birçok insan kitap alıyor kütüphanesine süs olarak koyuyor ve maalesef okumuyor.

Kitap okumaya günde bir dakika. Televizyon izlemeye ise günde 6 saat ortalama çok vahim ve tehlikeli bir durumdur…

Okuyacağız ki doğruyu bulalım.

Okuyacağız ki kendimizi tanıyalım.

Okuyacağız ki hak yemeyelim.

Okuyacağız ki hakkımızı yedirmeyelim.

Okuyacağız ki hayvanlara zarar vermeyelim

Okuyacağız ki doğru üretim yapalım.

Okuyacağız ki doğru işveren olalım.

Okuyacağız ki doğru iş gören olalım.

Okuyacağız ki milli olalım.

Okuyacağız ki yerli olalım.

Okuyacağız ki israf etmeyelim.

Okuyacağız ki tasarruf etmeyi öğrenelim.

Okuyacağız ki tarihimizi öğrenelim.

Okuyacağız ki yer altı zenginliklerimizi öğrenelim.

Okuyacağız ki yer üstü zenginliklerimizi tanıyalım.

Okuyacağız ki dostumuzu tanıyalım.

Okuyacağız ki doğru yazalım.

Okuyacağız ki doğru okuyalım.

Okuyacağız ki doğru anlayalım.

Dünyayı yöneteninkalemmürekkep ve kâğıt olduğunu unutmayalım, her yerde ve her şartta okuyalım ve okutalım...