Dilimizi kaybettiğimizin kim farkında? ‘Relaks ol, ok, versiyon, ekstra, optimist, adisyon, anons, doküman’ gibi kelimeleri ne kadar çok kullandığımızın farkında mıyız. Ve sayamadığım birçok kelime var bunlar gibi. Bunlar Türkçe kelimeler değildir. Mesela relaksın Türkçe karşılığı rahattır. Orada saydığım tüm kelimeler Türkçe’si var. Peki güzel Türkçe’miz, güzel dilimiz varken neden hep yabancı kelimelere özeniyoruz.

Hayatım boyunca hep bu gibi durumlara karşı geldim. Evet konuşana saygı duymak lazım ama dilini bilmeyene. Dilini bilip de elit olacağım diye güzel Türkçe’nin içine birde yabancı kelime yerleştirince elit olduğunu sananlar var. Hayır, değilsin o kadar iticisin ki kendi diline sahip çıkmak yerine dilimizi kaybetmeye mahkum bırakıyorsun. Arkadaşım konuşacaksan her kelimeni ya Türkçe konuşacaksın ya da konuştuğun başka dilde konuşacaksın.

Geçen metroda birinin ayağına bastım, ‘kusura bakmayın’ der demez söylediği kelimi ‘relaks ol’ relaks ne arkadaşım. Ondan relaks kelimesini duyana kadar gayet rahattım da relakssı duyunca o rahatlığım kayboldu. İçimde inanılmaz bir korku oluştu, kendi içimde dilimizi yavaş yavaş kaybetmeye mahkum bıraktığımızı düşündüm.

Acaba Avrupa’da da insanlar konuşurken, hiç Türkçe kelime kullanıyorlar mı? Bunu gerçekten araştırmak lazım. Bu sorun sadece bizde mi var.

Son yıllarda bu yaşadığımız sorun daha da fazlalaşmaya başladı. Ne yazık ki artık yabancı kelimelerin önüne geçilemiyor. Hı bu arada yaptığımız güzel bir şey var, o da kelimelerin okunuşunu kendi dilimize göre uyarlayıp kullanıyoruz. Birçok defa karşılaştım, mesela rating kelimesini biz reyting olarak yazıp okuyoruz.

Selfie kelimesi hayatımıza girdi ve daha sonra ahkam kestik neden onun Türkçe bir ismi yok dedik. Selfie ağzımıza alıştıktan sonra ‘özçekim’i öğrendik. Peki hanginiz çektiğiniz fotoğrafa özçekim diyor söyler misiniz. o da tutmadı.

Şunu bilmeliyiz ki Türk dilinin dil tanımından uzaklaşıyor olması gerçekten ülkemiz için büyük bir tehlikedir!