Paramızın yabancı paralar karşısında değer kaybı, peş peşe gelen zamlar, hayat pahalılığı, işsizlik, açlık sınırının altında kalan asgari ücret…

‘Siyasi kapan’ olduğu apaçık bir tuzak! Maalesef Lütfü Türkkan Akşener’in Bingöl gezisi sırasında düştü bu tuzağa. İktidara ağır gündemi değiştirecek bir fırsatı altın tepside sundu. Ellerine kendisini linç etme girişimi için de bir fırsat vermiş oldu.

Meral Akşener yaklaşık iki yıl kadar önce başlattığı yurt gezileriyle vatandaşları dinleyerek, dertlerine çözüm arama çabaları sonucunda İYİ Parti’nin yükselişi iktidar çevrelerini iyiden iyiye rahatsız etmeye başlamıştı. Akşener’in yurt gezilerinin önünü kesmeye, bunu başaramazlarsa da provoke etmeye başlayacaklarının işaretleri veriliyordu.

Nitekim Rize’de linç girişimi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar daha iyi günleriniz! Durun bakalım, başınıza daha neler gelecek?” sözleri bazı çevrelere işaret olarak yorumlanmıştı.

Bu tuzakların ayak seslerinin her geçen gün daha da yaklaşır olduğu hissedilirken tecrübeli bir siyasetçinin bu tuzağa düşmesi parti içerisinde de yadırgandı. Ağır tahrikler sonrası cereyan etmiş olsa da kimse hoş karşılamadı. Soğukkanlılığını muhafaza etmesi gerektiği her platformda dile getirildi.

Akşener dünkü grup toplantısında, “Karşısındaki genel başkanına küfürler etmiş ahlaksız bir adam da olsa sinirlerine hakim olması gerekirdi. Hislerine yenik düştü, elbette bu hatayı maruz görecek değiliz.

Lütfü Bey bir hata yaptı. Ancak kendisi yaptığı hata karşısında olgunluk gösterdi önce çıktı özür diledi sonrasında ise gereğini yapıp grup başkanvekilliğinden istifa etti” dedi.

Başta Sayın Cumhurbaşkanı, AK Parti yöneticileri, yandaş kanallar, troller Lütfü Türkkan’ın özür dilemesi ve grup başkanvekilliğinden istifa etmesinin yeterli olmadığını Milletvekilliğinden de istifa etmesi gerektiğini dillendiriyorlar. İktidar ve destekleyicileri Lütfü Türkkan şahsında İYİ Parti'ye karşı bir linç kampanyası başlatmış durumdalar.

Kamyonet kasalarında taşınan şehit cenazelerini, şehit babalarına söylenen sözleri, acısı tazeyken haykıran şehit yakınlarına reva görülenleri, şehit analarına açılan davayı bir kenara bırakalım. Bu millete küfreden Mehmet Cengiz için bir şey yapmayanların, küfrettikten sonra vergi cezasını sildirenlerin ve her fırsatta kollayanların Lütfü Türkkan’ın Milletvekilliğinden de atılması gerektiğini söylemeye hakkı var mı?

İYİ Parti’nin durdurulamayan yükselişi AK Parti iktidarının karşısındaki en büyük tehdidi oluşturmaktadır. Bu yaşananlarda seçim sathına girildikçe tuzakların artacağının işaretidir. Bunlar bir an bile göz ardı edilmemeli, tuzağa düşmemek için de azami dikkat gösterilmelidir.