Siyasi partilerin grup toplantıları ve bunların televizyonlarda  canlı yayınlanması, Türk siyasetinin gerginlik sebeplerinin başında gelir.HerSalı günü mikrofon başına geçen liderler, birbirlerine saydırıyorlar.

Esasında gruplar, parti politikalarının oluşturulduğu, bu politikaların halk  ve kamu oyu nezdinde bıraktığı tesirlerin  konuşulduğu,milletvekillerinin seçim bölgelerinin ihtiyaçlarını veya şikâyetlerini, liderlere ve hükûmet üyelerine dillendirdiği yerlerdi.

 

Kanunlar burada konuşulurdu, bütçe meclis genel kurulundan önce burada tartışılır ve burada oylanırdı..

Bu toplantılara milletvekillerinden başka, sadece, o da çok ender olarak,bazı eski milletvekilleri, grup başkan vekillerine bilgi vererek girebilirdi.

Bu salondaki görevliler bile önemli toplantılarda,dilsiz ve sağırlardan seçilirlerdi.

Bu toplantılar, yinede  dışarı sızardı.

Her partide siyasetin yüz karaları vardır.

İşte onlar, büyük gazetelerin parlâmento muhabirleriyle içli dışlı olurlar,grup toplantılarında konuşulanları, toplantı biter bitmez onlara duyururlar, karşılığında da, kabine kuruluşları sırasında, bu büyük gazetelerde, bu haber sızdıranların  lehlerine haberler yazılırdı.

Grup toplantılarında, benDemirel’ in saatlerce, su içmeden, tuvalete gitmeden oturduğunu, konuşanları dinlediğini ve not aldığını bilirim.

İsmet Paşa da öyleydi..

1950’ ye kadar ki mecliste de, 1960 ‘ a kadar ki mecliste de, 1980 ‘ ne kadar ki mecliste de bu böyleydi.

Demokrat Parti 1954 seçimlerinde,1950 ‘ de kazandığı zaferden de daha büyük bir zaferle çıkmıştı.

Ama daha bir sene geçmeden, Demokrat Parti Grubu kükremiş,ticaret Bakan’ ı Sıtkı Yırcalı hakkında grupta verilen soru önergesi, bakan hakkında gensoruya dönüştürülmüş ve Sıtkı Yırcalı istifa etmek mecburiyetinde kalmıştı.

Buna rağmen grup sakinleşmemiş, Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü’yü de istifa ettirmişti.

Teker teker bütün bakanların  istifa ettirildiğini gören Dr. MükerremSarol , Menderes’e, çıkıp kürsüden, kabine adına değil; şahsı adına güven oyu istemesini tavsiye etmiş,işte o toplantıda Menderes grubun gücünü  ifade etmek için” Siz isterseniz hilâfeti bilegetirebilirsiniz” demişti..

Adalet Partisi döneminde de, Ethem Kılıçoğlu ve arkadaşlarının verdikleri Demirel ailesi ile ilgili yolsuzluk önergeleri, kıyasıya tartışılmıştı.

Bu tartışmalardan sonra 1971 bütçesine Adalet Partisi’nden 41 kişi, bütçeye kırmızı oy vermiş ve Demirel hükümeti düşmüş, parti de bölünmüştü.

Demirel’in etrafındaki bazı dalkavuklar, grupta muhalefet edenleri,ihraç yolunu açmasalardı;ben, Barlas, Cemâl ve ÖnolŞakargibi gençlerin görüşü, parti içi muhalefette kabul edilecek, bütçeye grupta kırmızı, ama meclis genel kurulunda beyaz oy verilecekti.

Hükûmet de düşmeyecek, Demirel de parti içi muhalefetin güçlendiğini görecek, yanlış değerlendirmelerden vazgeçecek, parti de bölünmeyecekti.

 

Demek ki neymiş?

Grup toplantıları muhtarlara, kadınkollarına, partili gençlere nutuk atılan yerlerdeğilmiş. Buralarda partiler arası gerginler arttırılmazmış.Gruplar bir gözden geçirme, bir otokritik yapma ve partinin kendisiyle yüzleşme organlarıymış;buralarda liderlerin çapsız konuşma yazarlarının palavraları yerine memleket meseleleri konuşulur, bütçeler tartışılır, soru ve gensorular verilirmiş.