Eskiden birçok çocuk küçücük evlerde büyük hayaller kurdu yere açtığı defter ve kitaplara gömülüp dirsek çürüttü. Onlardan biri de bendim.

Köyde yaşamıyorduk Bursa gibi büyük bir metropol şehirde yaşadık bunları. Ama eskidendi yokluk zamanlarıydı. Birçoğunuzdan duyar gibiyim bende küçükken böyleydim diye.

O zamanlar ne oda hayali ne ders çalışacak bir masa hayali kurmadım tek hayalim vardı okuyup bir meslek sahibi olayım. Öyle de oldu okudum yoklukla ama sonunda bir meslek sahibi oldum ve şimdi başka hayallerle yaşıyorum.

Sabah haberlere bakayım derken gözüme bir haber takıldı okudukça içim ısındı, meğer benim çocukluğumu yaşayan hala deftere gömülüp dirsek çürüten çocuklar varmış. Tabiî ki bunların hala var olduğunu biliyordum ama ilk defa bu kadar yakın yaşadım yokluğun sesini ve yokluğun getirdiği başarıyı.

Hala kırsal kesimde yaşayan aileler yoklukla mücadele ederken, çocuklarda meslek sahibi olmanın hayalini kuruyor.  

Muş’un Hasköy İlçesi’nde tek göz odadan tıp fakültesine uzanan bir yaşam hikayesine tanık oldum. Zor şartlarda okuyup başarılı bir öğrenci olan Dilan Taş, tüm ilçenin gururu olmuş.

Tek göz bir odada evlerinde masa bile yok ama eğitim aşkıyla büyümüş ve büyümeye devam eden 4 kişi daha var.

Yokluk var ama okumaları için her zaman destekçileri olan bir babaları, her zaman yanlarında olan bir anneleri ve en önemlisi büyük hayalleri ve çalışma arzuları var. Aile sıcaklığıyla ısıttıkları küçük yuvalarına bir de isim koymuşlar. ‘Ana okulu’

Hepsinin arasında bir yaş fark var. Gamze 9, Burhan 10, Erhan 11’inci sınıfa gidiyor. Suna üniversiteye hazırlanıyor. Dilan ise tıp fakültesini kazandı ama pandemi sebebiyle henüz okuluna gidemedi. Küçücük evlerinde büyük hayaller kuran bu pırıl pırıl çocuklar, yere açtıkları defter ve kitaplarına gömülüp dirsek çürütüyorlar. Aslında hepsinin isteği aynı. Güzel okullarda okuyup iyi yerlere gelmek ve ailelerine daha iyi bir hayat sunmak.

Şu nu anladım ki başarıya giden yolda hiçbir şey engel değildir. Yeter ki başarmak isteyelim. Hayaller kuralım ama ders çalışırken kullanabileceğimiz bir masanın ya da 5 odalı bir evin değil. Geleceğimizin hayalini kuralım geleceğe hayal kurarsak, çömelip zedelenen ayak dirseklerinden kalan o tatlı acıdan başka acılar yaşamayız. Yeter ki hayal kurmasını bilelim…