Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıkladığı istatistiklere göre, ilk 11 ayda, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 22,25 artışla 37 milyon 537 bin 696 yabancı ziyaretçiye ulaştı.

Yurt dışı ikametli vatandaşlarla birlikte toplam ziyaretçi sayısı 43 milyon oldu.

En çok gelen ziyaretçi sıralamasında, Ocak-Kasım 2018 döneminde yüzde 26,22 artışla Rusya ilk sırada, yüzde 25,56 artışla Almanya ikinci sırada, yüzde 36,45 artışla İngiltere üçüncü sırada yer aldı. İngiltere’yi Bulgaristan ile Gürcistan izledi.

Rusya Federasyonu’ndan 5 milyon 865 bin 466, Almanya’dan 4 milyon 334 bin 067, İngiltere’den ise 2 milyon 212 bin 40 yabancı ziyaretçi geldi.

Türkiye’nin Ocak-Kasım 2018 döneminde ağırladığı toplam yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptığı iller sıralamasında 12 milyon 355 bin 65 ile Antalya birinci, 12 milyon 265 bin 177 ile İstanbul ikinci oldu.

Aralık 2018 yılı itibariyle belgeli toplam 11 bin 554 konaklama tesisi ve 1 milyon 478 bin 958 yatak sayısı bulunuyor.

Her geçen gün artan turist sayısı hem ekonomik açıdan hem de kültür tanıtımı açısından önemlidir.

Veriler umut verici ve sevindirici. Daha da iyi olması için hepimizin daha da gayret göstermesi gerekiyor.

Peki, Bursa turizm pastasından yeterince payını alabiliyor mu?

Kesinlikle hayır. Peki bizim Antalya ile tatlı bir yarışta olmamız gerekmez mi?

Bursa’nın Antalya’dan daha çok avantajlı ve birçok nimete sahip olduğunu inkâr edemeyiz.

Geçmişte Türk filmlerinin de vazgeçilmezi olan Uludağ ne durumda? Uludağ, kış turizminde bile hak ettiği yere maalesef bir türlü gelemediği gibi hep geriye gitti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Uludağ'ı 4 mevsim turizmin yapılacağı merkez haline getireceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanımız yıllar önceden talimat vermesine rağmen kış turizminin merkezi Uludağ yetim ve öksüz bir şekilde kaderine terk edilmemelidir.

Uludağ, Davos olacaktı ama olmadı çünkü bin bir türlü kaostan çıkarılamadı.

Uludağ, Davos’tan öteyi de hak ediyor. Konumu itibariyle de çok avantajlı.

Bursa kamuoyu, yerel yöneticiler ve milletvekilleri yeterince üzerine düşseler mutlaka çözüme kavuşacaktır.

Tıkandıkları yerde Cumhurbaşkanımıza konuyu götürseler kesinlikle tıkanan yerler açılacaktır.

Belki de bizler yeterince dert edinmiyoruz, ondan yol alamıyoruz.

Bursalılar neden kayak için yurtdışına gidiyor sebepler malum.

Öncelikle Uludağ’daki yetki karmaşasının bir an önce çözülmesi gerekiyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy geçen gün Bursa ziyaretinde “Kapadokya’da uygulanan ‘Alan Başkanlığı’ sistemini Uludağ’da uygulamayı istiyoruz” dedi. Biz de inşallah diyelim.

İnanıyorum ki yetkiyi alan gerekeni yapacaktır.

Altyapıdan üst yapıya ne gerekiyorsa dünya standartları üzerinde bir yer yapılır ve hak ettiği beyaz ve yeşil cennete dönüşür.

Rahat çıkılacak bir yol, gidildiğinde arabanızı rahat park edeceğiniz yer. Oteller hem kalitesiyle hem fiyatlarıyla hem paket turlarıyla ilgi odağı olacaktır.

Değişik kategorilerde yeni pist alanları, kongre merkezi, spor sahaları, sosyal tesisler tesis edilmeli. 

Kurumların ve şirketlerin yıllık toplantılarına ev sahipliği yapabilecek bin bir odalı otellere ihtiyaç var.

İhtiyaçlar bellidir yapılacaklar bellidir.

Bursa turizm açısından sadece Uludağ’dan da ibaret değildir.  Evliyalar şehri, Osmanlı şehri, tarih şehri, kaplıca şehri, dağ şehri, deniz şehri, göl şehri, su şehri, orman şehri, bıçak, havlu, kestane, kebap, İnegöl köftesi, mobilya, zeytin, şeftali, tekstil, incir ve nice daha değerlerimiz var.

Osmanlı’ya payitahtlık yapmış ulu şehir.

Sorunlar Uludağ kadar olsa sorunları kendimize dert edinirsek ve mücadele verirsek Uludağ’ın o güzel havası ve yağan kar taneleri ile birçok yerden fışkıran bereketli sularıyla hak ettiği yere getirmenizde size yardımcı olacaktır.

Elbette gayret içinde olanlar var. Gayretleri daim olsun.

Vakit Bursa vakti.

Vakit turizm vakti.

Vakit Uludağ vakti.